Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat, olmadığı takrirde tenkis isteklerine ilişkin davada, dava konusu taşınmazların imar uygulamasına dayanak tüm kayıtlarının getirtilmesi, davalının kadastro parselindeki payının ne oranda imar uygulamasına yansıtıldığı hususunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturulması, oluştu ise 3 nolu dairenin kime özgülendiğinin belirlenmesi, davacının kullanımına bırakıldığı belirlenirse davanın kabul edilmesi, aksi halde paylı mülkiyet hükümleri gözetilerek davacının taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bir bölüm olup olmadığının saptanması; kullandığı ya da kullanabileceği bölüm varsa davanın reddedilmesi, aksi halde pay oranında davanın kabul edilmesi, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin kararın davacı tarafından temyize getirilmemesi nedeni ile kazanılmış hakkın gözetilmesi gerektiği-
Paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine-
3. HD. 22.02.2016 T. E: 1398, K: 2304-
Tapu iptal tescil isteğine-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği-
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu, söz konusu muvazaa da miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği, ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği-mirasbırakanın taşınmazdaki payını kendisi gibi paydaş olan kardeşine satış suretiyle temlik ettiği, satışın gerçek olduğuna yönelik davalı savunmasının dinlenen davalı tanıklarının beyanları ile de doğrulandığı, hatta bir kısım davacı tanıkları dahi savunma doğrultusunda satışın gerçek olduğunu ifade ettikleri gözetildiğinde, çekişme konusu taşınmazdaki pay temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı sonucuna varılması gerektiği-
Tapu iptali ve tescil, birleştirilen bedel isteğine-
Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde, harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekeceği, senette yer alan bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları ile Tefe-Tüfe endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlara, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması, bu konuda uzman bilirkişilerden bir hukukçu, bir serbest muhasebeci yada mali müşavir ve bir bankacıdan rapor alınması gerektiği-
Tapulu taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkin davada, mahkemece; davacının alacak talebinin, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayandığı, alacağın TBK'nın 146. (BK'nın 125) maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, takip tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı gözönünde bulundurularak; davalının zamanaşımı def'i reddedilip, işin esasına girilmesi gerektiği-