Davalının borçlu ile ticari ilişkisinin bulunduğu ve borçlu aleyhine takip yaptığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından davalının, ticari ilişki içinde olduğu borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu-
Davalı 3. kişinin ciro etmiş olduğu çeklerin satıma aracılık ettiği anlaşılan şirket yetkilisine verildiği ve bu çeklerin davaya konu edilen satış bedeline mahsup edilmesinin dışında bir ilişkiden kaynaklandığını gösteren bir delil de bulunmadığı; davalılar arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını 3. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın da ispat edilemediği görüldüğünden tasarrufun iptali davasının reddi gerektiği-
Davalı 3.kişinin aynı gün davalı borçludan üç taşınmaz alıp bunları on üç gün sonra diğer davalıya satması ve davalının iki taşınmazı borçlunun kardeşi davalıya satmış olması, davalıların borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- Davalı 3.kişinin borçlu ile aynı köyden olması ve borçludan aldığı taşınmazı 9 gün sonra diğer davalıya satmış olması ve davalı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu bu tasarrufun da İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu-
Fabrikayı satın alan 3. kişinin bitişik parselde işletmesinin olduğu ve parsele komşu taşınmazlarının bulunduğu ayrıca bu fabrikanın bir ticari işletme olduğu bunlara ilaveten borçlunun içinde bulunduğu durumu bildiği anlaşıldığından, davalı 3. kişi A.Ş.'niin komşu işletme olan borçlu şirketin alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğu- Borçlu şirket ile olan organik bağlantıdan dolayı diğer 3. kişinin de yapılan tasarrufun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklıları ızrar kastı yapıldığını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceği- Borçlu şirketin davalı Ltd.Şti'ne sattığı taşınmaz ile borçlu şirketin davalı AŞ.'ne sattığı taşınmazın satışının iptaline yönelik olarak açılan davanın her iki parsel yönünden de kabulüne karar verildiğinden harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı 3. kişiler yönünden oranlama yapılmak suretiyle tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Davalı 3.kişinin savunmasından borçlunun durumunu ve amacının bilebilecek kişilerden olduğu anlaşıldığından eldeki davanın İİK. mad. 280/1 gereğince kabulü ile daya konusu tasarrufun davacının alacak ve fer'ileriyle iptaline karar verilmesi gerektiği-
"Borçlu şirket ile arsa malikleri arasında yapılan sözleşmelerde davalı şirkete isabet eden taşınmazların borçlu şirket tarafından alındıktan sonra 3. kişilere ya da arsa malikleri tarafından borçlu adına devir yapılmadan 3. kişilere yapılan satışlar için davaya devam edilmesi" gerektiğine değinen Yargıtay bozma ilamı üzerine, dava konusu ... bağımsız bölümün davalı borçlu şirkete kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince verilecek yer olmadığı, anılan sözleşmede yüklenicinin davalı borçlu şirket olmadığı gerekçesiyle dava konusu ... bağımsız bölüm yönünden davanın reddine karar verildiğinden (anılan taşınmaz yönünden borçlunun tasarrufu olmaması nedeniyle önkoşul yokluğundan) maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği- Dava konusu bir diğer bağımsız bölüm ile bir bağımsız bölümün 1/2 hissesinin davalılar arasındaki satışına ilişkin tasarrufların ise İİK. mad. 280/1 madde gereğince davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptalinin isabetli olduğu-
Borçlu davalının kullandığı kredinin kefili olan üçüncü kişinin, borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğu (İİK. mad. 280)- Davalılar arasındaki tasarruf İİK. mad. 280 uyarınca iptale tabi olduğundan ve dava konusu taşınmaz yargılama sırasında davalı üçüncü kişi tarafından elden çıkarıldığından, davacı davasını bedele dönüştürdüğüne göre İİK. mad. 283/1 uyarınca, üçüncü kişi olan davalının taşınmazı elden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak tazminata mahkûm edilmesi gerekeceği-
Ticaret sicil kayıtlarından davalı şirketlerin aynı gruba ait şirketler olduğu ve ortakları arasında yakın organik bağ olduğu, aynı soy isme sahip kişilerden oluşan aile şirketleri olduğu anlaşıldığı, borçlu ve diğer davalı şirket ortakları arasındaki yakın organik bağ nedeni ile İİK'nin 280.maddesinde gereğince borçlunun içinde bulunduğu mali durum ve zarar verme kastının davalı tarafından bilindiğinin kabulü ile tasarrufların iptali talep gereğince takip konusu alacak ile sınırlı olarak bedele hükmedilmesi gerekeceği-
Dava konusu araçların borcun doğumundan sonra borçlu tarafından mali durumunu bilen üçüncü kişi ve borçlu şirket ortakları ile organik bağ içinde bulunan şirkete yapılan satışların iptalinin yerinde olduğu- Alacaklı tarafından 4. kişinin davaya dahil edilmemesi halinde davanın, 3. kişi yönünden malı elinden çıkardığı tarihteki rayiç değer üzerinden tazminata dönüştüğü kabul edilerek tazminatın hüküm altına alınması gerektiği-
Borçlu ve diğer davalı şirket ortakları arasındaki yakın organik bağ nedeni ile İİK'nin 280. maddesi gereğince borçlunun içinde bulunduğu mali durum ve zarar verme kastının davalı şirket tarafından bilindiğinin kabulü ile tasarrufların iptaline karar vermek gerektiği-