İşçilik alacağına dayanan davacı alacaklının borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleştiği, kati aciz belgesi bulunduğu, borçlu şirketin iki ortağından birinin borçlu şirketteki hisselerini takip konusu alacaktan sonra devrederek, davalı 3.kişi şirkette ortak olduğu, borçlu şirketin üç adet bilet satış noktası ve yazıhanesinin davalı 3.kişi şirket tarafından kullanıldığı anlaşıldığından, davalılar arasındaki işlemlerin örtülü işyeri devri mahiyetinde olup İİK. mad. 280/3 gereğince iptale tabi olduğu- İİK. mad. 283/1 uyarınca, Kati aciz belgesi ile belirlenen meblağ ile sınırlı olarak davalı 3.kişinin malvarlığı üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesi gerektiği-
Bozma ilamı doğrultusunda," davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu, dava konusu tasarrufların, İİK. mad. 280/1-2 gereğince iptale tabi olduğu" gerekçesiyle "davanın kabulüne, dava konusu tasarrufların iptaline, davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak araç üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına, dava konusu dava dışı 4.kişiye satılan araç yönünden, değeri olan tutarın alacak ve fer'ilerle sınırlı olarak davalıdan tahsiline" karar verilmesinin isabetli olduğu-
Tasarrufun iptali davalarında alacaklının talebi üzerine teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin olunmak üzere ihtiyati haciz kararı verilebileceği- Davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği- Taşınmazların tapu kayıtlarına davalıdır şerhi konulmuş olmasının ihtiyati haczin sonuçlarını doğurmayacağı gibi dava dışı kişilere satışını da engellemeyeceği-
Davalı üçüncü kişinin davalı borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle (İİK. mad. 280/I) yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufa konu taşınmazın dükkan niteliğinde olması ve o taşınmaz üzerinde borçlunun ortağı olduğu şirkete ait lokanta bulunmasının taşınmazı ticari işletmenin mühim bir parçası olduğunun kabulünü gerektirmediği, davalı borçlunun tasarrufu, lokanta işletmeciliği yapan şirkete ait hisse satışı değil, dükkanın mülkiyetine ait hisse satışı (dükkan satışı) olduğu anlaşıldığından, İİK'nin 280/son maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığı- Borçlunun mal kaçırma amacı ile hareket ettiği kabul edilerek, icra dosyasındaki borcun tahsili ile davacıya verilmesi şeklindeki hükmün tasarrufun iptali davalarının mantığına uygun olmadığı ve aciz hali sabit olan borçlunun böyle bir borcu ödeme imkanı olmadığından infaz kabiliyetinin de bulunmadığı-
Aralarındaki ticari ilişki ve aynı sektörde faaliyet göstermeleri nedeniyle 3. kişi konumundaki davalı şirketin borçlu davalının mali durumu ile alacaklılarını ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu-
Davalıların dayı-yeğen olması nedeniyle, davalı 3.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğu ve dava konusu tasarrufun İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu-
Davacı ile davalı borçlu arasında devam eden bir ticari ilişki, cari hesap ilişkisi bulunmadığı anlaşıldığından, (senet keşide tarihine göre) borcun doğumundan önce yapılan tasarrfular yönünden davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği- Davalının, dava konusu taşınmazla ilgili konut kredisi kullandığı ve bu bedeli davalı borçlu ile dava dışı maliklere ödediği anlaşıldığından, taşınmazın ona maliyeti ile rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı halde, icra ceza mahkemesi kapsamından, üçüncü kişinin, borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunun anlaşılması halinde, dava konusu tasarrufun İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu- Üçüncü kişinin, taşınmazı dava dışı dördüncü kişiye satması halinde, rayiç değer olarak belirtilen meblağın, borçlunun 1/4 hissedar olduğu gözetilerek, davacının icra dosyasındaki alacak ve ferilerle sınırlı olarak davalı üçüncü kişiden tahsiline karar verilmesi gerektiği- Mülkiyeti kendisine ait olmayan hattın başkasına devri mümkün olmadığından, borçluya ait olmayan hat üzerine haciz konulamayacağı ve tasarrufun iptali davası sonunda verilecek bir kabul kararı üzerine cebri icra yetkisi verilecek bir hakkın da sözkonusu olamaycağı- Dava konusu ticari minibüsün hatsız olarak satışına ilişkin olarak davalılar arasındaki tasarrufun davalı 3. kişinin icra ceza dosyası içeriğine göre davalı borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle İİK. mad. 280/1 gereğince iptale tabi olduğu ve bu münübüs davalı üçüncü kişi tarafından elden çıkarıldığından, hakkındaki davanın İİK. mad. 283/2 gereğince bedele dönüşeceği, ancak minibüsün davalı tarafından elden çıkarıldığı tarihteki değer yerine, dava tarihindeki hatlı değeri hesaplanarak bu değer üzerinden tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Borca mahsuben taşınmazın davalı üçüncü kişiye satılmasına ilişkin tasarrufun mutad ödeme olmaması (İİK. mad. 279/2) ve davalı 3. kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması (İİK. mad. 280/1) karşısında, bu tasarrufun iptale tabi bulunduğu- Dava konusu diğer taşınmaz da borca mahsuben davalı üçüncü kişiye satıldığından, anılan taşınmaz yönünden de dava konusu tasarrufun davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak İİK'nun 279/2 ve 280/1 maddeler gereğince iptaline karar verilmesi gerektiği-
Borçlu hakkında düzenlenmiş kati aciz belgesi bulunmas, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK'nun 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunduğu- Dava konusu taşınmaza ilişkin tasarruf İİK'nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olup davalı 3. kişi taşınmazı elden çıkardığından İİK'nun 283/2 madde gereğince nakden tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği-