Davalı 3. kişi konumunda olan kooperatif üyelerinin, borçlu kooperatif tarafından kendilerine devredilmiş olan dava konusu taşınmazlara ilişkin devir işlemlerinin -davalı kooperatif üyelerinin, davalı borçlunun borçlarını ve iyiniyetini (zarar verme kasdını) bilebilecek durumda bulunmaları nedeniyle- iptâline karar verilmesi gerekeceği
Davalı üçüncü kişinin eşi ile borçlunun eşinin baba ayrı anne bir kardeş olmaları halinde, üçüncü kişinin borçlunun mali durumunu ve alacaklılardan mal kaçırma amacını bilebilecek durumda olan kişilerden sayılması nedeniyle, bu kişiye yapılan tasarrufun iptâline karar verilmesi gerekeceği-
İİK. 280/I maddesinde bahsedilen "kötüniyet"den maksadın "borçlunun durumunun borçlu ile ilişkide bulunan kişi tarafından bilinmesi veya bilinebilecek durumda olması" olduğu
Dava konusu otelin devrinin İİK.nun 289/IV (III) hükmüne uygun olarak yapılmamış olması halinde mahkemece verilen "devrin iptâline" ilişkin kararda isabetsiz bulunamayacağı-
"Borçlu" ile "üçüncü kişi"nin şirket olup, ortaklarının ve/veya yöneticilerinin aynı kişiler olması halinde, bu "organik bağ" nedeniyle, borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin, borçlunun "mal kaçırma kasdı" ile "alacaklılarına zarar verme kasdı"nın biliyor farzedileceği (ve bundan dolayı üçüncü kişiye yapılmış olan tasarrufun iptâline karar verilmesi gerekeceği)–
İİK. 278-280'de iptâl edilebilecek tüm tasarrufların sayılarak belirtilmemiş olduğu, bunların tayinin hakiminin takdirine bağlı olduğu, dava dilekçesinde İİK'nun 278, 279 ve 280. maddelerinden hangisine dayanıldığının belirtilmesinin zorunlu olmadığı, dilekçede bu maddelerden birisi gösterilmiş olsa bile mahkemenin bununla bağlı olmadığı, kendiliğinden olayı İİK. 280 bakımından değerlendirerek, varacağı sonuç çerçevesinde uyuşmazlığı çözmek zorunda olduğu–
Davalı üçüncü kişiler ile borçlunun aynı küçük ilçede bulunmalarından dolayı birbirlerinin durumunu bilebilecek konumda bulunmaları ve aynı günde 11 adet taşınmazın birlikte satılmasının hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğinden, borçlu tarafından davalı üçüncü kişilere yapılmış olan tasarrufların iptâline karar verilmesi gerekeceği–
Haciz tutanağında "borçlunun başka haczi kabil bulunmadığı"nın belirtilmiş olması halinde, düzenlenen haciz tutanağının "geçici aciz belgesi" niteliğinde olacağı–