6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı, karı-koca arasındaki tasarrufun iptali için açılan davada, "tasarrufun iptaline" karar verilmesi gerekeceği- Kötüniyeti kanıtlanamayan 4. kişi hakkındaki davanın reddinin doğru olduğu- 6183 sayılı AATUHK mad. 3 dava bedele dönüşeceğinden ve dava dilekçesinde bu maddeye göre talepte bulunulduğundan, davalıların taşınmazı elden çıkardıkları tarihteki bilirkişi tarafından belirtilen tutarda tazminatla ve davacının 1999-2000-2001 yılları arasındaki vergi alacağı ve ferileri ile sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiği- Taşınmazın  tapudaki  satış  bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark yok ise de davalının ağabeyi ile borçlu arasında dükkanın satışı ile ilgili ticari ilişki olduğu, yine ipotek alacaklısı şirket ile borçlu arasında bayilik ve alacak borç ilişkisi bulunduğu, dolayısıyla davalıların borçlunun ekonomik durumunu bilebilecek kişilerden olduğu anlaşıldığından, dava konusu dükkanın satışı ile ilgili tasarrufların davacının alacak ve feriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerektiği-
"Borçlu" ile "üçüncü kişi" arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunması halinde, üçüncü kişinin "borçlunun, alacaklılardan mal kaçırma kasdıyla hareket etmiş olduğunu bilebilecek durumda" sayılması gerekeceği–
"Borçlu" ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin "kardeş" olmaları nedeniyle, davalı üçüncü kişinin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılarına zarar verme kastını bilemeyeceğini kabul etmenin hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceğinden, borçlu ile kardeşi arasındaki işlemin -İİK. 280/I ve II uyarınca- iptâline karar verilmesi gerekeceği–
Tüm dosya içeriğinden, davalı üçüncü kişinin, borçlunun mali durumu ile alacaklılarına zarar verme kasdını bilebilecek durumda olduğunun anlaşılması–
Davalılar arasında "yakın ilişki", "akrabalık", "arkadaşlık", "komşuluk", "iş ortaklığı" nedeniyle herhangi bir yakınlığın bulunması halinde, üçüncü kişinin, borçlunun "mali durumunu ve mal kaçırma kasdını bilebilecek durumda sayılmasına" neden olacağı–
"Borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin, borçlunun "kuzeni" olması halinde, bu kişinin borçlunun içinde bulunduğu mâli durumu ve alacaklılarına zarar verme kasdını bilmesi gereken konumda bulunduğundan, borçlu ile bu kişi arasındaki işlemin -İİK. 280/I ve II uyarınca- iptaline karar verilmesi gerekeceği–
Borçludan düşük bedelle satın aldığı, taşınmazları yaklaşık kırk gün sonra satan üçüncü kişinin borçlunun yakın akrabası olması ve aynı taşınmazları üçüncü kişiden satın alan kişinin de keza borçlunun yakın olması halinde, yapılan satışların iptaline karar verilmesi gerekeceği–
İİK.nun 278/III-2'deki bedeller arasındaki nisbetsizliğe ilişkin hükmün "borçlu ile borçludan tasarrufa konu malı satın alan kişi arasındaki tasarruflarda" iptal nedeni olabileceği, aynı malı üçüncü kişiden satın almış olan başka kişiler (dördüncü kişiler) hakkında bu hükmün uygulanmayacağı, bu kişilerin ayrıca "kötüniyetli oldukları" isbat edilmedikçe, bu kişilere yapılan tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği–