Taraflar arasında imzalanan adi yazılı sözleşmede; ''................ tarihinde ...... ile ............. Eczanesi sahibi ..................'e ............ tarafından verilen paraların 400.000,00 TL(dört yüz bin Türk Lirası) karşılığı .......... Eczanesi ............'a devredilmiştir.'' denildiği, sonrasında ''devredilmiştir'' ibaresinin üstünün çizilerek ''borçlanmıştır'' ibaresinin yazıldığı, yapılan bu düzeltmenin sözleşmenin taraflarınca ayrıca onanmadığı ve davalının da davacı tarafa borçlandığı hususunu inkar ettiği ve yapılan düzeltmeyi kabul etmediği anlaşıldığından, mahkemece HMK'nın 207.maddesi hükmü göz önüne alınarak, imzalanan sözleşmede ''devredilmiştir'' ibaresinin geçerli olup, sonradan eklenen ''borçlanmıştır'' ibaresinin ise geçersiz olduğu kabul edilerek, taraflar arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Çekin keşide tarihinde değişiklik yapılmasına ilişkin parafın keşideciye ait olmadığı iddia edilmiş olmakla, dairemizin yerleşik içtihatlarına göre paraf imzanın sahteliği iddiası ve buna göre de keşide tarihinin önceki haliyle ibraz süresinin geçirilmiş olması senedin kambiyo vasfını etkileyeceğinden mahkemece, HMK'nun 266. maddesi uyarınca yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak keşide tarihi üzerindeki paraf imzasının dayanak çekteki keşideci imzası ile aynı el ürünü olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, keşideciye ait mukayese imzalar ile çek üzerindeki paraf imzanın karşılaştırılması suretiyle hatalı yöntemle yapılan bilirkişi incelemesinin hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Haksız fiile dayalı olarak açılan alacak davasında; alacak miktarı davadan önce delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirlendiğinden, davacının belirsiz alacak davası açmasının hatalı olduğu- Dava dilekçesinde belirtilen alacak miktarı dikkate alınarak bu miktar yönünden mahkemece alacak miktarını netleştirmesi ve bildireceği dava değerine göre eksik harcı tamamlaması için davacıya bir haftalık kesin süre verilmesi (HMK. 119/2) ve duruma göre davaya kısmi dava olarak devam edilmesi gerektiği, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı- "Şartları oluşmadan belirsiz alacak davası şeklinde açılan davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle mahkemece usulden reddedilmesi gerektiği" görüşünün kabul edilmediği-
Mahkemece bozma sonrası alınan Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen raporda, dava ve takip konusu olup 12.02.2012 vade tarihini taşıyan senetteki tanzim tarihinin 07.12.2012 iken ay hanesindeki “1” rakamının sürşarj yöntemi ile yapılan tahrifat sonucu “0” rakamına dönüştürüldüğü, tanzim tarihindeki bu dönüştürmenin düzenleyenin onayını taşımadığının saptandığı, bu durumda, HMK’nın 207. maddesi hükmü uyarınca senetteki tanzim tarihinin vade tarihinden sonraki bir tarihi taşıdığının kabulü gerekeceği, vade tarihinden sonraki bir tanzim tarihini taşıyan senedin, TTK’nın 776 ve 777. maddeleri uyarınca zorunlu unsur yokluğu nedeniyle bono, bir diğer söyleyişle kambiyo senedi vasfında kabul edilmesinin olanaklı olmadığı, bu durumda dava konusu belgenin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe konu edilmesi mümkün bulunmadığı gibi HMK’nın 207. maddesi hükmü doğrultusunda tümüyle hükümsüz addedilmesi gerektiği-
Davaya konu çek ile alonjun birleştiği yerde, çek ile alonj arasında iradi ve hukuki bir bağ kuracak şekilde herhangi bir yazı, imza veya işaret bulunmadığından ve çekin tanzim tarihi ile bankaya ibraz tarihinin aynı olması gibi somut olayın özellikleri de dikkate alınarak davalının bu çeke dayalı olarak alonj üzerinde ilk cirosu bulunan davacıdan alacaklı olduğunu ispatlayamadığından, menfi tespit davasının kabulüne ilişkin, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçesinin düzeltilerek onanması gerektiği-
Takip dayanağı bononun vade tarihinde tahrifat yapılması, kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmeyeceği, ancak tahrifat öncesi vade tarihinin, bonoda çift vade oluşmasına sebebiyet vermesi ya da vade tarihinin, düzenlenme tarihinden önce olduğu sonucuna varılması halinde ise, senet kambiyo vasfını kaybedeceğinden İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin re'sen iptali gerekeceği- Düzenlenme tarihinin tediye tarihinde (ödeme gününde) tekrarı çift vade anlamına gelmeyip, aksinin kabulünün aşırı şekilcilik olacağı- 
Senet metninin davacıların rızası hilafına doldurulduğu iddia edildiği uyuşmazlıkta, HMK. mad. 207'de özel bir tedbir çeşidi bulunmadığı- Davacılar HMK 207.maddesi uyarınca teminatsız icra takibinin durdurulmasına talep etmiş ise de, İİK. mad. 72/3 uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı-
Çekin keşide tarihindeki değişikliğin yanındaki parafın çek keşidecisine ait olmadığını iddia eden cirantanın bu itirazı imza konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra hakimliğince çözüme kavuşturulması gerektiği, parafın keşideciye ait olup olmadığının tespiti senedin kambiyo senedi olması niteliğinin de etkileneceği-
Çekin keşide tarihindeki değişikliğin yanındaki parafın, çek keşidecisine ait olmadığını iddia eden cirantanın bu itirazının imza konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak icra hakimliğince çözüme kavuşturulması gerekeceği; zira söz konusu parafın keşideciye ait olup olmadığının tespitinin, senedin kambiyo senedi olması niteliğini de etkileyeceği-
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve paraf imzanın da sahte olduğu yönündeki itirazların bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekeceği, çek keşideci tarafından düzenlenmiş olduğundan, çek üzerindeki çıkıntı ve değişikliklerin keşideci tarafından paraf edilmesi gerekeceği, ayrıca bu durum çekin vasfını etkileyen bir husus olduğundan keşideci dışındaki tarafların da itirazda hukuki yararlarının olduğu, bankaya süresinde ibraz edilip edilmediği belirlenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu konuda lehtarın itiraz hakkının bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • ...
  • kayıt gösteriliyor