Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebileceği halde, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığının bulunduğunun kabul edileceği- Kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının tahsili için açılan davada asıl işveren ve alt işverenin ihtiyari dava arkadaşı olduğu-
Adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile miras nedeniyle alacak talebine ilişkin davanın niteliği, sonuçları ve HMK mad. 57 veya 166/4 anlamında bir bağlantı bulunmaması nedeniyle, bu davanın tefrik edilecek ayrı bir esasa kaydedilip sonuçlandırılması gerektiği– Ortağın ölümü ile adi ortaklık sona ermiş olup, davacı tarafça ortaklığın tasfiyesi ve bu durum sonucunda doğan alacaklarının istenebileceği, davacının tasfiye talebinde bulunduğu, davanın adi ortaklığın tasfiyesine, kar payı talebine ilişkin olduğunun kabulü gerekeceği-
Kiralayanların birden fazla olması durumunda aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan tüm kiralayanların birlikte takip yapmaları ve birlikte dava açmaları gerekeceği, bu husus kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulacağı-Kiralayanların tamamı tarafından talep edilmedikçe tahliye kararı verilemeyeceği ve kiralayanlardan birisinin ancak kendi payına düşen kira alacağını icra takibine konu edebileceğine ilişkin Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekeceği-
Zamanaşımının, maddi hukuktan kaynaklanan bir def’i ve savunma aracı olduğu ve yazılı yargılama usulüne tabi davalarda, cevap süresi içerisinde ileri sürülmesinin gerektiği- Alacaklının, müteselsil borçlulara veya borçlulardan bazısına karşı dava açması halinde davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığından bahsedileceği, bu durumda her davalının ayrı iddia ve savunmada bulunmak zorunda olduğu- Davalılardan bir kısmının ileri sürdüğü zamanaşımı def'inin, böyle bir savunmada bulunmayan diğer davalılara sirayet etmeyeceği-
Kişisel hakka dayanan gerek yüklenici, gerek hakkını ondan yazılı olarak temellük eden halefi olan üçüncü kişi; hakkını arsa sahibine karşı ileri sürebilmesi için yüklenicinin sözleşme ile kendisine yüklenen edimini tam olarak yerine getirmesi gerektiği-Yaptığı sözleşme mahkeme kararı ile geriye etkili olarak feshedilen yüklenici ile ondan daire satın alan davalı üçüncü kişi arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu- HUMK. mad 79 uyarınca hiç kimsenin dava açmaya zorlamayacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor