Ayıplı mal davasında feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de, satıcının TOKİ diğer davalıların ise yüklenici olduğu, davalıların her birinin tüzel kişiliklerini koruduğu anlaşıldığından, mahkemece diğer davalılar yönünden yargılamaya devam ederek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği-
"..Tedbir kararından feragat edilmesi”nin davadan feragat olmadığı-
Feragat beyanı doğrultusunda işlem yapılmak üzere kararın bozulması gerektiği-
Feragat tarihinden itibaren boşanma davasının açılabilmesi için üç yıl geçmesi gerektiği - Feragatin davaya son veren bir taraf usul işlemi olduğu ve kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu - Feragat nedeniyle verilen ret kararı için tebliğe çıkartılarak kesinleşme işleminin yaptırılmasına gerek olmadığı - Üç yıllık sürenin feragat tarihinden itibaren başlayacağı
Davacının istihkak iddiası takip borçlusuna usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, istihkak iddiasına itiraz etmemiş olup, takip borçlusu davalı olarak gösterilmişse de, davacının istihkak iddiasına karşı koymadığından bu durumun sonuca etkili olmadığı- Kabul beyanına üstünlük tanınarak kabul sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kabul ve sulh beyanlarından hangisinin öncelikle uygulanmasına dair değerlendirmede hataya düşülerek, sonraki tarihli temyiz dilekçesi ekinde sunulan ve mahkeme dışında düzenlenen "sulh sözleşmesi ve ibranamedir" başlıklı belge nazara alınarak yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Temyiz edilen ve fakat henüz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca görüşülmeyen bir direnme kararı, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragatin mümkün olduğu- Hükme bağlanıp hakimce el çekilen davaya, bir yönetmelik hükmüne istinaden hakimin tekrar bakamayacağı- Davalılardan İSKİ'nin bir kamu kurumu olduğu ve kamu hizmeti yaptığı bilinerek, çalışmalarının özel hukuk hükümlerine bağlı bulunduğu ve tacir sıfatını taşıdığının benimsenmesi gerektiği; haksız eylem niteliğindeki tutumundan kaynaklanan uyuşmazlığın da, adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği-
Davacının, davasından 14.05.2012 tarihli dilekçesi ile feragat ettiği, feragat, HMK'nun 305. maddesinde düzenlenmiş olup aynı yasanın 311. maddesine göre " irade bozukluğu hallerinde " feragatin iptalinin istenebileceği, somut olayda davacının 24.05.2012 ve 28.05.2012 tarihli dilekçelerinde ileri sürdüğü sebepler feragatin iptalini gerektirecek nedenler olmadığı gibi mahkemenin feragatin iptaline ilişkin kabulünün de yoruma dayalı olup yasal gerekçeye dayalı olmadığı, bu durumda davanın feragat nedeniyle reddi gerekeceği-
İhalenin feshi davalarında davayı kabulün sonuç doğurması için, borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerektiği-
Davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davacının 02.03.2016 tarihinde mahkemeye feragat dilekçesi sunduğu, HMK 311. maddesi uyarınca feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı, mahkemece feragat tarihinden sonra mahkemeye sunulan vekaletname uyarınca davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Feragatin hileye dayalı olduğu iddiasının hadise şeklinde (önsorun) aynı dava içerisinde her türlü delille ispatının mümkün olduğu-