Feragate ilişkin irade açıklanmasının gerçeği yansıtmadığının bildirilmesi halinde, bu halin ya aynı dava içerisinde ön sorun (hadise) şeklinde ya da ayrı bir dava olarak incelenmesinin gerekli olduğu- "Feragatin, hileye dayalı olduğu" iddiasının aynı dava içerisinde her türlü delille ispatlanacağı göz önüne alınarak mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine dair verilen kararının bozulması gerektiği-
Alacaklı banka vekilinin elektronik imzalı dilekçe ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği ve vekaletnamesinde davayı kabule özel yetkisi bulunduğu görüldüğünden ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
Tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, iptal edilmiş ve kalan fıkraları da yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı- Orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli-
Mahkeme davadan el çektiğinden, karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremeyeceği, bu itibarla, davadan feragat nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiği-
Davadan feragatin, beyanın yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı-
Feragat hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı-
Davacının icra dosyasından feragat etmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığı ve bu açıdan esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği
Davadan feragat nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiği*
Mahkemece yapılan ön inceleme duruşmasından önce davalı vekilinin mahkemeye mazeret dilekçesi sunduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile ve devamında ısrarlı bir şekilde davanın reddine karar verilmesini istemesi ve delillerini bildirmek üzere süre talep etmesi, ilk celse ve devamında da davanın kabulüne karar verilmesine dair beyanının sehven dilekçede yer aldığına dair ısrarlı beyanı ve HMK mad. 311 hükmü dikkate alındığında, mahkemece bu mazeret beyanının hatalı değerlendirilerek davalı tarafın yokluğunda ön inceleme duruşması yapılıp, tahkikat aşamasına geçildiği ve yazılı şekilde mazeret dilekçesindeki sehven yazılan kabul beyanına itibar edilerek karar verildiği dosya kapsamından anlaşıldığından, ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin gerekçelendirilmiş mazeretinin kabulü ile ön inceleme duruşmasının HMK mad. 140/4 gereğince başka bir güne bırakılmasına karar verilmesi, yasanın ön inceleme duruşmasında yapılmasını öngördüğü işlemlerin, mahkemece yeniden belirlenen duruşma gününde tamamlanması, taraf delillerinin toplanması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-