Mahkeme, davalı tarafın ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata ilişkin itirazı HMK 'nın 394/4 maddesi uyarınca usulüne uygun değerlendirmediğinden, HMK 'nın 341 maddesi uyarınca istinafa tabi usul ve yasaya uygun verilmiş bir karar bulunmadığından  davalının istinaf  dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği-
Bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçtikten sonra ise HMK mad. 341 gereğince değerlendirme yapılması gerekmekte olup madde metnindeki malvarlığı kelimesi gayrimenkulleri de kapsar nitelikte olduğundan ilk derece mahkemesince verilen hükmün miktar itibariyle kesin olduğu-
Para alacağının korunması için ihtiyati tedbir yoluna değil, ihtiyati haciz yoluna başvurulabileceği- Davacı vekili her ne kadar isteminde "ihtiyati tedbir" istemişse de, davacının amacı (iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle davalı) para alacağını teminat altına almak olduğundan HMK. mad. 33 gereğince, talep hakkında ihtiyati haciz hükümlerinin uygulanması ve bu hükümler çerçevesinde talebin değerlendirilmesi gerektiği- Haksız bir fiile dayalı olarak bir zararın meydana geldiği açık olup, sadece maluliyet oranı ve kusur durumu çekişmeli olduğundan ve haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında tazmin yükümlülüğü olay tarihi itibariyle muaccel hale geleceğinden, ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup, mahkemece davacının ihtiyati haciz isteminin hangi alacaklara ve taşınmaz veya taşınmazlara ilişkin olduğu somut olarak açıklatıldıktan sonra, davacının tazminat talebi ile orantılı ve davalı şirketin ticari hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir ihtiyati hacize karar verilmesi gerektiği- Yargılamanın her aşamasında toplanan delillerin niteliğine göre yeniden ihtiyati tedbir yada ihtiyati haciz talep edilmesi ve bunun yeniden değerlendirilmesi mümkün olduğu-  HMK. mad. 341/1 gereğince, ihtiyati haciz talebinin reddi yada ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-
İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-
Dava değerinin raporda belirtilen miktar olduğu anlaşılmakla davacı vekiline adli yardım talebinin de reddedilmesi nazara alınarak Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca eksik olan harcın tamamlanması için iki haftalık kesin süre verilmesine verilen kesin süre içerisinde bildirilen miktar üzerinden eksik harcın yatırılmaması halinde davaya terditli olarak açılan ve harcı yatırılan bedel üzerinden devam edileceğine " ilişkin ara kararı ve bu ara karara itiraz üzerine 25/12/2017 tarihli ara kararla " Mahkemenin 07/12/2017 tarihli celsesinin 2 no'lu ara kararında ayrıntılı olarak yazılan gerekçelere göre, dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması göre davacı vekilinin ara karardan dönülmesine ilişkin talebinin reddine" yönelik ara kararının HMK'nun 341. maddesi metninde belirtilen nihai bir karar olmadığı gibi ihtiyati tedbir talebinin reddi veya ihtiyati tedbir talebinin kabulüne itiraz üzerine verilen bir ara karar da olmadığı, ayrıca davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin ara kararın itiraz üzerine yerel mahkemenin kararı ile HMK'nun 337/2.maddesi gereğince kesin olarak usulden reddedildiğinden bu red kararının istinaf incelemesine tabi olmadığı-
 İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi konusunda herhangi bir karar verilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 341/1. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi yada ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, belirtilen nedenlerle, davacıların istinaf isteminin reddine oy birliği ile karar vermek gerekeceği-
HMK'nın 341/2.maddesinde açıklanan ve 13.12.2016 karar tarihi itibari ile 3.000.00TL'nin altında kalan kararın istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda davacı vekilinin  istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı vekili her ne kadar TBK. 'nın 76. maddesi uyarınca talep ettikleri geçici ödeme yapılması talebinin bir ihtiyati tedbir talebi olduğunu iddia etmiş ise de, bu talebin bir ihtiyati tedbir talebi olmadığı, HMK 341/1 maddesi dikkate alındığında TBK. 76. maddesi uyarınca davacı vekilinin ilk derece mahkemesinden talep etmiş olduğu geçici ödeme yapılması talebine ilişkin ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu red ara kararının istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı-
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi konusunda herhangi bir karar verilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 341/1. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi ya da ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden dairemizce bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, belirtilen nedenlerle, davacı tarafın istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Eldeki dava malvarlığına ilişkin bir dava olduğundan, gerek HMK'nun 341/2 gerekse HMK'nun 362/1-a maddesi uyarınca yasa yollarına başvurabilmek için dava değerinin belirlenmesi gerekeceği- Dava, genel hukuk mahkemesinde açılmakla birlikte kadastro tespitine itiraz davasına dönüştüğünden, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, itiraza konu orman kadastrosunun iptaline yönelik hüküm kurulmamış olunmasının isabetsiz olduğu-