Kamu düzeni ile ilgili olmayan hususlarda tarafların -dava ve icra takipleri için- özel yetki yeri belirleyebilecekleri (yetki sözleşmesi yapabilecekleri)-
İİK.’nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesince çözümleneceği; bu hususun kamu düzenine ilişkin “kesin yetki” niteliğinde olduğu ve icra mahkemesince “doğrudan doğruya” gözetileceği-
İcra mahkemesince «icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine» dair verdiği kararın kesinleşmesi üzerine, alacaklının on günlük (şimdi HMK. gereğince "iki haftalık" ) hak düşürücü süre geçtikten sonra «icra dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini» istemiş olması halinde, «önceki (yetkisiz icra dairesindeki takibin) açılmamış sayılacağı»-
Yetkili olmaları koşuluyla itirazda birden çok icra dairesinin yetkili olduğunun belirtilebileceği; bu durumda borçlu bir tercih yapmadığı için yetkili yerin seçilmesi hakkının alacaklıya geçeceği-
Konusu mal varlığı olan Borçlar Hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetkinin, HMK.’nun 10. maddesinde belirtilen kurallara göre çözümleneceği, bu durumda sözleşmeden doğan davaların “sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi”nde de açılabileceği (Yeni HMK.’nun 10. maddesi ile daha önce HUMK.’da bulunan “davalı veya vekilinin dava tarihinde orada bulunması koşuluyla sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde de davaya bakılabileceği”ne dair hükmün yeni kanunda kaldırılmış olduğu)-
İcra mahkemesi tarafından, yetki itirazının yerinde (haklı) bulunması halinde, «yetki itirazının kabulüne ve talep halinde takip dosyasının yetkili ... icra dairesine gönderilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği, («takibin iptaline» şeklinde karar verilemeyeceği)-
«Yetki itirazı»nda bulunan borçlunun «yetkili olmaları koşuluyla» birden fazla icra dairesinin yetkili olduğunu bildirebileceği - Bu durumda, alacaklı tarafa tercih hakkını neresi için kullandığı sorularak, «yetkili icra dairesi»nin belirleneceği-
Açılmış olan “itirazın iptali davası”nda; hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde, mahkemece öncelikle “icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz”ın incelenip karara bağlanması gerekeceği-