‘Kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminat ilamları’ hakkında TC. Anayasasının 46/son maddesindeki faiz oranlarının değil, 3095 sayılı kanundaki faiz oranlarının uygulanması gerekeceği–
Kural olarak ‘müstakil faiz alacağı’ için icra takibi yapılamayacağı ancak alacağın ilama dayalı olması halinde, oran ve miktar belirlense dahi, faiz alacağına mahkeme ilamı ile hükmedilmiş olduğundan, BK’nun 113/2 maddesi uyarınca (halin icabından anlaşılan durum gereği) bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece, fazlaya ilişkin hak saklı tutulmamış olsa bile, zamanaşımı süresinin dolmasına karar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağının her zaman talep edilebileceği–
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentilerin de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin de ilamın kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanması gerekeceği-
Hükmedilen alacak kalemlerinden asıl alacağa kararda belirtilen tarihten,diğer alacak kalemlerine ise karar tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanundaki yasal faiz oranlarının uygulanması gerekeceği-
‘Kesinleşmiş kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde’ 17.10.2001 tarihinden itibaren ‘kamu alacaklıları için öngörülen en yüksek faiz’in uygulanması gerekeceği (Anayasa mad. 46/son)–