İİK. 58/3 ve 41 uyarınca; ilamda hükmedilen yabancı para alacağının Türk parası karşılığının, hem ‘takip talebi’ hem de ‘icra emri’nde gösterilmesinin zorunlu olduğu–
Alacaklının feragat ettiği döneme ait nafakayı, ikinci bir takiple isteyemeyeceği ancak feragat ettiği dönem dışında kalan birikmiş nafakayı istemesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığı–
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Asıl borçluyu temsilen acente aleyhine açılan dava sonucunda alınan ilamın, asıl borçlu şirkete karşı icra dairesinde takip yapılıp, asıl borçluya icra emri gönderilebileceği gibi acenteye de asıl borçluya izafeten takip yapılıp icra emri gönderilebileceği–
‘Kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminat ilamları’ hakkında TC. Anayasasının 46/son maddesindeki faiz oranlarının değil, 3095 sayılı kanundaki faiz oranlarının uygulanması gerekeceği–