Boşanmanın eki niteliğinde olan yoksulluk ve iştirak nafakasının hüküm kesinleşmeden takibe konulamayacağı,tedbir nafakasının ise hüküm kesinleşmeden icra edilebileceği-
İştirak nafakası çocuğun reşit olmasıyla kendiliğinden kesilmiş olacağından,kesilmiş bir nafaka için takip yapılamayacağı-
Takip dayanağı ilamda «temerrüt tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi üzerinden temerrüt faizine» hükmedilmiş olması halinde, alacaklının işletme kredisi veren -Halk Bankası, T.Kalkınma Bankası, T.Sınai Kalkınma Bankası gibi- kamu bankalarınca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizini isteyebileceği–
“Davalının suya yönelik müdahalesinin önlenmesine” ilişkin ilam, mülkiyete yönelik ve taşınmazın aynına ilişkin bulunmadığından, on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Alacaklı lehine “eda” hükmü içermeyen ilamların alacaklı tarafından takip konusu yapılamayacağı-
Harçlar Kanunu'nun 32.maddesi hükmünce, karar ve ilam harcı ödenmedikçe kararın tebliğe çıkarılamayacağı, temyiz edilemeyeceği ve icraya konulamayacağı; ancak karar ve ilam harcını ödemeksizin davacı veya davalının ilamın birer suretini mahkemeden alabilecekleri-
Hükmedilen alacak kalemlerinden asıl alacağa kararda belirtilen tarihten,diğer alacak kalemlerine ise karar tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanundaki yasal faiz oranlarının uygulanması gerekeceği-
İdari yargının edayı içeren ilamlarının kesinleşmeden -257 s. K:28/II- uyarınca ilamlı takibe konu edebileceği–
Ölü kişi aleyhine açılmış olan takibin mirasçılarına yöneltilemeyeceği; bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle, bu durumda mahkemece re’sen ‘takibin iptaline’ karar verilmesi gerekeceği–