Boşanmanın eki niteliğinde olan yoksulluk ve iştirak nafakasının hüküm kesinleşmeden takibe konulamayacağı,tedbir nafakasının ise hüküm kesinleşmeden icra edilebileceği-
İlamın hüküm kısmında talep hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık,şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerekeceği - İlamın infaz edilecek kısmının "hüküm bölümü" olduğu, diğer bir değişle dar yetkili icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleyemeyeceği, ilamın "hüküm bölümü"nün aynen infazı gerekeceği-
İlk takipten feragat etmeden, aynı alacak için bozmadan sonraki ilama dayanılarak yeni takip yapılması halinde, ikinci takip mükerrer olduğundan borçlunun şikayeti üzerine "mükerrer takibin iptaline" karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı ilamda yer alan asıl alacaklar yönünden "reeskont faizi"ne hükmedilmesi durumunda icra mahkemesinin hükmü yasal faizi ya da avans faizi şeklinde yorumlayamayacağı-
Kamulaştırma bedellerine ilişkin ilamların kesinleşme tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun'un 1.maddesi, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasanın 46.maddesinde yazılı faiz oranı tatbik edilerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
«Faize faiz yürütülmesi» sonucunu doğuracak bir istemin kabul edilemeyeceği - Alacaklının, takip tarihine kadar hesapladığı faizi, asıl alacağa ekleyip, ortaya çıkan rakama yeniden faiz isteyemeyeceği (icra dairesinin bu istemi kabul edip faize faiz yürütemeyeceği–
İlama aykırılık nedenine dayalı asıl alacağın ilamda yer almadığı, yargılama gideri alacağının fazla olduğu şeklindeki icra mahkemesine yapılan şikayetlerin süreye tabi olamayacağı-
"Davalıya ait taşınmaza vaki müdahalesinin men'ine, üzerindeki yapıların kaline" karar verilmiş olup, bir işin yapılmasına dair olan ilamların infazını düzenleyen İİK'nun 30. maddesi gereğince borçluya örnek 4-5 icra emri tebliğ olunacağı, Mahkemece aksine düşüncelerle örnek 2 icra emri çıkarılması gerektiğinden bahisle icra emrinin iptaline karar verilemeyeceği-