Bir dava, davanın temeli olan uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği değil, uyuşmazlığın yargı önüne getirildiği tarihteki yargılama kurallarına tabi olacağından yargılama sırasında yargılama kuralları değişirse, o noktadan itibaren kural olarak yeni kuralların ve yeni usul hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunda açık olarak düzenlenmişse, bu düzenlemeye göre yeni usul kurallarının zaman bakımından uygulanacağı-
HUMK zamanında açılan davada, dilekçelerin teati aşamasının geçip, tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece HMK.'nun 324. maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği- Kapsamı da belirtilmeden gider avansı istenmesi yerinde olmadığı, mahkemenin davanın reddine dayanak aldığı, davacı vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara kararında "alınması gereken avansın ne miktarda ve hangi işlere ilişkin olduğu, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağının açıkça belirtilmemesi ve belirtilen sürede ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının da açıklanmamasının hatalı olduğu- Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerektiği-
Uyuşmazlığa konu davanın 1086 sayılı HUMK zamanında açılmış bulunması, dilekçelerin teati aşamasının geçip, tahkikat aşamasına geçilmiş bulunduğu gözetilerek, bu aşamada, sadece HMK'nun 324 maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği, gider avansı yatırılmadığı için davanın usulden reddine karar verilemeyeceği-
6100 s. yeni HMK'nun tamamlanmış usul işlemlerine etkili olmayacağı ( HMK. mad. 448)- Davanın açıldığı tarihte HUMK. yürürlükte olduğundan, ve HUMK. mad. 195/1 gereğince, davalı, ilk itirazları ile birlikte esas dava hakkındaki cevabını, dava dilekçesinin kendisine tebliği tarihinden itibaren on gün içinde mahkeme kalemine bildirmek zorunda olduğundan, bu süre geçtikten sonra yapılan derdestlik itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerektiği, bu hususun dava şartı olarak değerlendirilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davası-
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davası-
HMK.'nun yürürlüğünden önce açılan davalarda, davanın açıldığı sırada yatırılması gereken bir avansın söz konusu olamayacağı-HMK. mad. 448. madde anlamında da dava açılma işleminin tamamlanmış olduğu anlaşıldığından, tamamlanmış işlemden sonra yürürlüğe giren Tarife'ye dayalı olarak gider avansının ödenmesi istenmeyeceği- Masrafa gerek olması halinde de, HMK. mad. 324 uyarınca sonuca gidilmesi gerektiği-
Keşfe ilişkin gider avansının tamamının zamanında yatırılıp, yatırılmaması sonuca etkili olmayıp, verilen keşfin yöntemine uygun olarak verildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı, buna bağlı olarak verilen kesin sürenin de HUMK.nun 163.maddesi anlamında kesin süre niteliğini taşımadığı-