HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince, bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmaması ve alacaklı tarafından tarafların tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmaması karşısında bonodaki yetki şartının geçersiz olduğu-
Süresinde "ilk itiraz" olarak mahkemenin yetkisiz olduğu ileri sürülmediğinden ve kesin yetki de bulunmadığından, mahkemenin, HMK'nın 19. maddesi uyarınca yetkili hale geldiği gözetilerek, davaya bakmakla yetkili olduğunun kabulü ile davanın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak HMK'nın 17. maddesindeki münhasır yetki kuralına "kesin yetki" anlamı verilerek, sonuca ulaşılmasının yerinde olmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince, bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmaması ve alacaklı tarafından tarafların tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmaması karşısında bonodaki yetki şartının geçersiz olduğu- Bonoda tanzim yerinin Ankara olması karşısında, ödeme yerine göre Sincan icra daireleri de yetkili olduğunun kabul edilemeyeceği; HMK. mad. 8 uyarınca memur, işçi, öğrenci, asker gibi, bir yerde geçici olarak oturanlara karşı açılacak alacak veya taşınır mal davaları için, orada bulunmaları uzunca bir süre devam edebilecekse, bulundukları yer mahkemesinin (icra dairesinin) de yetkili olacağı-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), takibe konu bir kısım bonolarda .... İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılmasının yetki sözleşmesi  niteliğinde olup, takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince yetki sözleşmesin geçersiz olduğu-
HMK'nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448), takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince, taraflardan her ikisi de tacir olmadığından alacaklı ve borçlu arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Yetki itirazının takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17 kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği, takibe konu sözleşmenin taraflarının kamu tüzel kişiliği bulunan üniversite ile tacir sıfatına haiz şirket olduğu anlaşıldığından, -aksi kararlaştırılmış olmadığından- sadece yetki sözleşmesinde belirlenen yerde takip yapılabileceği-
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası-
HMK. hükümlerinin tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağı (HMK. mad. 448)- Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17 gereğince, takip dayanağı bonoda tarafların tacir olduklarına dair bir ibare bulunmadığı gibi, alacaklı tarafından da tarafların tacir olduğuna ilişkin bir belge sunulmadığından anılan bonoların tacirler arasında düzenlenen bir bono olarak kabulünün mümkün olmadığı ve takip dayanağı bonolardaki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin davanın aile mahkemesinde görülmesinin gerekeceği, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam edilip karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- HUMK. mad. 414 (HMK. mad. 324) uyarınca, taraflara istedikleri delillerin toplanması için gerekli olan giderleri yatırmak üzere sonuçları da hatırlatılarak, kesin süre verilmesi gerekirken gider avansının süresinde yatırılmadığından  dava koşulu nedeniyle, usulden davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olacağı-