Uyuşmazlık, TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir...
Aynı alacaktan dolayı birden fazla taşınmaz üzerinde toplu ipotek tesis edilirse, tüm taşınmazların birlikte takibe konu edilmesi, birlikte satışının istenmesi ve birlikte satış kararı verilmesinin zorunlu olduğu (TMK 850, 873)-  İcra hukuk mahkemesi, "satışın iptali" talebinin kesin olarak reddine karar verse de, satışa hazırlık işlemlerine ilişkin verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların birlikte satılmasına ilişkin emredici hükmün ihlal edilmeyeceği ve sadece 2 taşınmazın satışının yapılmasının hatalı olduğu- İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da, toplu ipoteğe konu tüm taşınmazlar aynı takip talebinde yer almasına rağmen, birlikte satışının yapılmaması halinde, şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu-
Takibe dayanak ipotek senedinin incelenmesinde; ................. tarih ve ............. yevmiye numaralı ipotek resmi senedi ile Mersin ili, E.li İlçesi, Çamlı Mahallesi, 120 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte Mersin ili, E.li İlçesi, Çerçili Mahallesi, 102 ada, 626 parsel sayılı taşınmaz üzerine alacaklı lehine, 175.000 TL bedelle, fekki bildirilinceye kadar süreli olmak üzere kesin borç (karz) ipoteği tesis edildiğinin görüldüğü, takip dosyası incelendiğinde ise anılan ipotek senedinde yer alan taşınmazların tamamı üzerinde toplu (birlikte) rehin konulmuş olmasına rağmen Mersin ili, E.li İlçesi, Çerçili Mahallesi,102 ada, 626 parsel sayılı taşınmaz hakkında takip başlatılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, TMK.'nun ilgili maddeleri re’sen nazara alınarak, takibe konu taşınmazla birlikte toplu ipotek konusu tüm taşınmazlar hakkında takip yapılmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Teminat yükünün paylaştırılması suretiyle paylı ipotek için yapılan takiplere ilişkin takip talebinde tüm ipotekli taşınmazların gösterilmemesinin takibin iptali sonucunu doğurmayacağı-
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlu tarafından gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmadığının tespiti yerinde ise de; HMK’nın 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde süre tutum dilekçesi verildiği gözetilerek, HMK’nın 352 ve 355. maddeleri uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere yapılan istinaf incelemesinde, kamu düzenine ilişkin olan toplu ipotek hususunun karar gerekçesinde tartışılması gerekirken bu konuda değerlendirme yapılmadığı görüldüğünden, toplu ipotek iddiası değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm kurulması maksadıyla kararın bozulması gerektiği-
İhale bedeli muhammen bedelin üzerinde olsa da, ihaleye hazırlık işlemleri öncesinde toplu ipoteğe konu tüm taşınmazların aynı takip talebinde yer almaması suretiyle TMK'nın 873/3.maddesine aykırı işlem yapıldığı anlaşılmış olduğundan şikayetçi borçluların ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunduğu, mahkemece, ilgili yasa maddeleri re’sen nazara alınarak, ihaleye konu taşınmazla birlikte birden fazla taşınmaz hakkında toplu ipotek tesis edilmesine karşılık, taşınmazların tamamı yerine bir kısmı hakkında takip başlatılarak satışlarının talep edilmesi usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu gibi, banka ve kredi veren kuruluş olmayan alacaklının limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması ve borçluya icra emri gönderilmesi mümkün olmadığı gibi gerek resmi senet gerekse takipte dayanılan hesap kat ihtarnamesi ve cevap dilekçesi içeriğinden aynı taşınmazda aynı alacağın teminatı olarak tesis edildiği anlaşılan ipotekler için tek bir takip yapılması gerekeceğinden şikayetin bu gerekçeyle kısmen kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi gerekeceği- Takipte yer alan ........... ada ........... no'lu parseldeki ipotek nedeniyle icra emrinde dava dışı taşınmaz malikleri .........., ........... ve ............ gösterilmek suretiyle takip başlatılmış olup, borçlunun bu taşınmazlar yönünden malik sıfatı ve dolayısıyla aktif husumet ehliyeti bulunmadığı halde bu ipotek yönüyle başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalılar arasındaki taşınmaz satışı iptal edilse dahi davalı bankanın ipoteği devam edeceğinden, ipoteği bulunan taşınmazı kredi borcuna karşılık davalı bankanın satın almasının İİK 279/2 maddesi gereğince devrin iptalini gerektirmeyeceği- Taşınmazda davalı borçlunun oturmaya devam etmesinin de davalı banka ile aralarında bulunan protokol gereği olduğu, daha sonra davalı banka tarafından davalı-borçluya taşınmazı boşaltması ve ecrimisil bedelinin yasal faizi ile ödenmesi için ihtarname gönderildiği, davacının, borçlunun muvafakati ile alacağına karşılık davalı bankanın taşınmazı devir almasında mal kaçırma olgusu bulunduğunun ispatlanmadığı- Taşınmaz satış bedelinin ipotek alacaklılarının alacağını dahi karşılamadığı- "Borcun ödenmemesi halinde mülkiyetin alacaklıya geçeceği" şeklindeki sözleşmenin geçersiz olacağına ilişkin TMK'nun 873. maddesindeki hükmün somut olayda uygulanmasının söz konusu olmadığı- İşlemin borcun ödenmemesi üzerine borcun tasfiyesine ilişkin protokol gereği yapıldığı ve yasal olarak bankaların borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin mevzuata uygun bir işlem olduğu-
Toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısının, alacağı gününde ödenmemişse, TMK. 873 hükmü gereği, üzerinde toplu (birlikte) rehin kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasını talep etmek zorunda olduğu-
Taşınmazlar üzerinde kurulu ipoteklere dair resmi senedin niteliğinin toplu ipotek olup, TMK'nın 873/3.maddesi uyarınca, alacaklı tarafından tüm taşınmazlar hakkında takip yapılması gerekeceği-