Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken veya başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı- Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verileceği- Kısıtlanması talep edilenin raporları arasında çelişki bulunduğu durumlarda vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzenine ilişkin olduğu gözetilerek, mahkemece bu çelişkinin giderilmesi için dosyadaki daha önce alınmış olan raporlar da eklenerek ...'ın Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kuruluna sevk edilmesi ve muayenesi yaptırılarak Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde yer alan kısıtlama sebebinin bulunup bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile tespiti ve oluşacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerektiği-
Davalı-karşı davacı kadının bipolar duygulanım bozukluğu (F31) ve unipoler depresyon rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü anlaşıldığından, davada, davalı-karşı davacı kadının ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğruladığından, bu durumda mahkemece yapılacak iş; Türk Medeni Kanunu'nun 405. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca davalı-karşı davacı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibaret olduğu- Türk Medeni Kanunu'nun 409/2. maddesinde "akıl hastalığı veya akıl zayıflığı iddiası halinde bu durumun ancak resmi sağlık kurulu raporu" ile tespit edileceği-
Ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada; dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davada, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanıldığı; hâl böyle olunca, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek ve önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek mirasbırakanın vekaletname ve temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetine haiz olup olmadığının belirlenmesi, mirasbırakanın ehliyetsiz olduğunun saptanması halinde anılan hukuksal nedene dayalı olarak pay oranında iptal ve tescil istekli dava açılamayacağı gözetilerek davanın bu nedenle reddedilmesi, ehliyetli olduğunun saptanması halinde ise muris muvazaası iddiası değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken anılan hususların gözardı edilerek neticeye gidilmesinin doğru olmaması-
Fiil ehliyetinin nisbi bir kavram olması ve kişiye, eylem ve işleme göre değişmesinin, bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını zorunlu kıldığı-
Ehliyetsiz olduğu ileri sürülen mirasbırakanın vasiyetname tarihine yakın günlerde ve sonrasında tedavi görüp görmediği hususunda tarafların bilgisine başvurularak; varsa doktor raporları, hasta müşahede kâğıtları ve film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi, sonrasında işlem tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiği-
Sözleşmenin taraflarından birinin ehliyetten yoksun bulunduğu iddia edilmişse, tarafların gösterecekleri tüm deliller toplanarak varsa ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları ile diğer belgeler dosya ile birlikte gönderilerek satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte murisin hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığının Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmak suretiyle belirlenmesi, daha sonra uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği-
Şikayet tarihi itibariyle yasal temsilci olmayan şikayetçinin, icra mahkemesine kendi adına yaptığı başvuru ile babasının icra kefilliğinin geçersiz olduğunu ileri sürerek kefaletin iptalini istemesinin mümkün olmadığı-
Vasiyetname tarihinde, murisin, 74 yaşında olduğu, murisin vasiyetnamelerin düzenlendiği tarihte ayırt etme gücünün olumsuz etkilendiği ileri sürüldüğüne göre, murisin vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği- Mahkemece; öncelikle mirasbırakanın terekesinin (temlik içi - temlik dışı), taraf vekillerinin beyanına da başvurularak belirlenmesi (HMK. md. 31), tereke kapsamındaki taşınır - taşınmaz mal varlığı hakkındaki bilgi, belge ve kayıtlar dosyaya celbedilmesi, ondan sonra tenkis hesabı yapılması gerektiği-
Murisin vasiyetnamesinin düzenlenmesi sırasında hukuki ehliyetinin tespiti uzmanlık gerektiren bir konu olduğundan, davacının bu husustaki tüm delilleri sorulup, toplandıktan sonra, dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağı-