Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4-c fıkrası gereğince, tazminatı gerektiren olayın, aracın Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevkedilmesi sonucunda meydana gelmesi halinde, sigortacının işletene kusur oranında rücu edebileceği- 
Mahkemece davaya konu kazada herhangi bir alkol ölçümü yapılmadığı, sürücünün kaç promil alkollü olduğu bilinmeden mevcut kazanın alkolün etkisiyle meydana gelip gelmediğinin tespiti mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, dava konusu kaza ile ilgili olarak bir başka dosyada alınmış olan heyet bilirkişi raporunda, sürücünün olay öncesinde almış olduğu 2.15 promil alkol nedeniyle, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği kanaatini bildiren rapor bulunduğu  iddia olunmuş olduğuna göre, dosyanın ilgili mahkemesinden getirtilerek dosyada alınmış olan raporun bilirkişi heyetinde nöroloji uzmanı bulunmaması halinde, içinde nöroloji uzmanı, sigorta hukukçusu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulundan olayın meydana geliş şekli, yol ve hava durumu nazara alınarak trafik kazasının münhasıran alkol etkisi altında olup olmadığı, alkolden başka etkilerin de bulunup bulunmadğı konularında ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınıp  sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Rücuen tazminat davasında, mahkemece, davalı şirketin yangına neden olan klimanın üreticisi yada satıcısı olmadığından, davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ise de, dava konusu klimanın dünya çapındaki üreticisi, davalı şirketin %99 hissesine sahip olduğundan, TTK hükümleri doğrultusunda davalı şirketin, yangına neden olan klimanın dünya genelinde üreticisi olan şirketin Türkiye'deki temsilcisi, yani onun ürünlerini (söz konusu marka altında) pazarlayan ve temsil eden firma olduğu ve bu markanın garantisi altında hareket ettiği ve alıcı sigortalı da bu garantiye güvenerek alım yaptığından dolayı davalı şirketin zarardan sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği-
Davacıya sigortalı aracın takıldığı havai hattın yüksekliğinin ilgili mevzuatta müsaade edilen seviyenin altında, trafiğin seyrini engeller vaziyette tesis edildiğinden ya da gereğinden fazla sehim yaparak araçların seyrine engel teşkil ettiği ve havai hattın uygun olarak tesis edilmemesinin olayın oluşu üzerinde tamamen etkili olduğundan davalı B. Elk.Dağt. A.Ş.'ın %100 kusurlu olduğu yönündeki Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporu benimsenerek, davanın kabulüne, 4.383 TL rücu tazminatının 21.05.2010 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olmasının doğru olup onandığı-
Poliçede rizikonun ancak İstanbul'da gerçekleşmesi halinde ödeme yapılacağının belirtilmesine rağmen İzmir K.paşa'da gerçekleşen riziko karşılığı ödeme yapılmasının “lütuf ödemesi” olduğu; davacının bu ödemeye dayanarak kanuni halefiyet hakkını kazanamayacağı-
Mahkemece Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın reddine aksi halinde kabulüne karar verilmesi gerekeceği ilkesi gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Sigortalıya ait araç sürücüsünün kaza anında ehliyetli olduğu; sürücünün alkollü olduğu ve güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi nedeniyle kazanın meydana geldiğini ispat yükünün davacıda olduğu-
Aracın işleteni, kusursuz sorumluluk ilkelerine göre karşı araçta oluşan zarardan, sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu, o halde mahkemece araç sürücüsü davalı A. Ç. %100 kusurlu kabul edilerek hakkındaki dava kabul edildiği halde, aynı aracın maliki davalı K. Ç. hakkındaki dava kazada kusuru olmadığından bahisle reddedilmesinin doğru olmadığı, mahkemece, davalı K. Ç. bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar verilmesi gerektiği-
Konut sigortasından doğan rücuen tazminat davasının kabulü gerektiği- Davalının tacir sıfatına haiz olmasına rağmen gerekçeli kararın hüküm kısmında yasal faize hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada; desteğin, kaza yaptığı aracın, çalıştığı işyeri adına kayıtlı olduğu; davalı tarafın, olayın iş kazası olduğunu iddia ettiği; bu durumda mahkemece, davacılara Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise bağlanan bu maaşın, zarar sorumlusu davacılara rücu edilecek iş kazası kolundan olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-