Mirasbırakandan kalan taşınmaz/taşınır hakkında tek başına dava açan mirasçıdan, veraset ilamı istenip diğer mirasçıların da davaya katılmalarının (ya da onaylarının) sağlanması yahut terekeye atanacak temsilcinin davayı takip etmesinin temin edilmesi gerekeceği, bu koşulun «dava koşulu» olduğu -
İştirak halinde mülkiyete konu taşınmaz hakkında tüm iştirakçi-lerin birlikte dava açmalarından sonra, birisinin davayı takip etmekten vazgeçmesinin, diğer iştirakçılar (davacılar) yönünden geçersiz olacağı ve davanın yürütülüp tamamı üzerinden sonuçlandırılmasına engel teş-kil etmeyeceği -
«Muris muvazaası»na dayalı davalarda davacının payına hasren karar verileceğinden, «tüm mirasçıların birlikte dava açmaları» zorunluğunun öngören MK.640 hükmünün uygulama alanı bulmayacağı -
«Müşterek mülkiyeti» ile «iştirak halinde mülkiyet»in ayni taşınmaz üzerinde birleşmesi halinde, o taşınmazın müşterek mülkiyet rejimine tâbi sayılması gerekeceği -
Terekeye ilişkin bir davada verilen kararı süresinde temyiz etmeyen mirasçının, ayni kararı süresinde temyiz eden başka bir miras-çının bu temyizi üzerine kararın bozulmasından yararlanacağı -
743 sayılı Medenî Kanunun yürürlüğe girmesinden önce meydana gelen ölümlerde, miras bırakanın terekesi müşterek mülkiyet konusu olduğundan, mirasçılardan her birinin payı oranında terekede tasarrufta bulunabileceği -