Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereğinin usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartı olduğu- Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi kural olarak sona erdiği- Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebileceği- Mahkemenin ölen tarafın mirasçılarını belirleyerek duruşmaya davet etmesi gerektiği; Ölen tarafın mirasçılarının tamamı duruşmaya gelirse davaya onlar tarafından devam edileceği- Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekeceği-
Davalının öldüğü anlaşıldığından, yeni bir geri çevirmeye mahal verilmeksizin, davalının nüfus kaydı celb edilerek, mirasçıları tespit edilip, kararın mirasçılarına tebliğ yapılması gerektiği-
Yargılama sırasında vefat eden davalının, mirasçılarının adreslerinin tespiti ile tebligatın yapılması mümkün iken; davacı tarafa kesin süre verilip süreye uyulmamasından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığını etkileyen davaların, tarafın ölümü ile konusuz kalmayacağı- Ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerektiği-
Geri çevirme kararında "gerekçeli kararın dosyadaki nüfus kaydına göre öldüğü anlaşılanın mirasçılarına tebliği istendiği" anlaşılmakla, tebliğ edilmemişse kararın ve kapalı kayıt kalmayacak şekilde nüfus kaydı alınarak mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi gerektiği-
Tapu kaydındaki malikilerin aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin davada, davacının yabancı ülke vatandaşı olduğu da gözetilmek sureti ile mirasçılarının tespiti ve usulüne uygun şekilde davada yer almalarının sağlanması ve davacı tarafından açılan hasımlı verasetin tespitine ilişkin  davanın sonucunun beklenmesi gerektiği-
6183 s. K. mad. 25 uyarınca, tasarrufun iptali davasının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı- Yargılama devam ederken borçlunun ölmesi halinde, mirasçılarının davaya dahili için davacıya süre verilmesi, mirasçıların mirası reddi halinde ise, konunun miras hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi ve mahallin Sulh Hukuk Hakimine durumun bildirilerek mirasın iflas kurallarına göre tasfiyesinin sağlanması ve anılan mahkemece atanacak ve yetkilendirilecek tereke temsilcisinin huzuru ile davaya devam olunması gerektiği-
Davacı kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememiş ise, ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde davacının daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam etmesinin mümkün olduğu-
Kira alacağının tahsili amacıyla açılan davada, davalının yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklıların icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmasından sonra, davacılardan birinin vefatı halinde HMK 55'e aykırı olarak ve davacının mirasçılarına tebligat yapılmasını istediği halde mahkemece, davanın mirasçılara ihbarı, veraset ilamının ibrazı ile gerekirse kayyım tayini yoluna gidilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yasal taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava sırasında ölen ve taraf ehliyeti son bulan davalı hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, mahkemece davalının mirasçılarına davanın yöneltilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor