Davalının sözlerinde geçen “... Onbaşı olma şerefsizliğini göstermedi” sözcüklerinin, askerliğini onbaşı olarak yapmakta olan davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği –
TV’de kişilik haklarına saldırı oluşturan konuşmayı yapanla birlikte yayınlayan TV sahibinin de manevi tazminattan sorumlu olacağı–
«Yayın yoluyla» ya da «sözle» kişilik haklarına saldırı eyleminden kaynaklanan manevi tazminat davalarında (MK. 24, BK. 49; şimdi; TBK. mad. 58) uyuşmazlığın bilirkişiden rapor alınarak çözümlenemeyeceği, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile davanın sonuçlandırılması gerekeceği–
Davaya konu edilen yazının yayınlandığı derginin özellikle kapak kısmında PKK ile davacı kurumu özdeşleştirecek biçimde arma basıl-ması, sanki kurumun (davacının) adı geçen örgüt ile bütünleştiği sonucunu doğuracağından, davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği –
Yaptığı yayında davacı taraftan “kartel medyası" olarak sözeden davalı tarafın bu davranışının, davacı tarafın kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği ve manevi tazminatı gerektireceği–
Kamu oyunun geniş ilgisini çeken bir olayda, ilgili olarak gözaltına alınmış olan kişinin beyanında (ifadesinde) geçen açıklamaların “haber” şeklinde verilmesinde, hukuka aykırılık söz konusu olmayacağı–
Davalının, Susurluk’ta ortaya çıkan olayları protesto etmek isteyen kişilerin bu eylemini eleştirmek için «mum söndü oynuyorlar» biçiminde bir değerlendirme yapmasının, A.i vatandaşların kişilik haklarına sal-dırı teşkil eder mi?–
“Alçak adam”, “pezevenk”, “şerefsiz adam” gibi sözlerle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunan davalının ceza mahkemesince ceza-sının iskat edilmiş olmasının, eylemin hukuka aykırılığını ortadan kaldırmayacağı ancak taktir edilecek tazminat miktarını etkileyebileceği–