Taraflar arasında 01.02.2020-31.12.2027 (31.12.2029) tarihleri arası belirli süreli kira sözleşmesi imzalandığı, yıllık kira bedellerinin ilk beş yıl 180.000 Euro, daha sonraki yıllarda 250.000 Euro yıllık kira bedeli olarak kararlaştırıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili bu değişikliğin, takip talebinde talep edilen ödenmeyen kira alacakları açısından değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamayacağından, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda genel haciz yolu ile ilâmsız takibe dayanak kira sözleşmesinin 2004 sayılı Kanun’un 68 inci maddesi kapsamında kayıtsız, şartsız borç ikrarını içeren belge niteliğinde olup olmadığı-
12. HD. 18.05.2023 T. E: 1559, K: 3532
Yargı mercilerinin usul kurallarını çok sıkı uygulaması ve dar yorumlaması nedeniyle kişilerin, uyuşmazlığın esasının incelenmesinden mahrum bırakılması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlali olarak kabul edildiği- (Tebligat) muhtıra geçersiz olduğundan “başvurunun yapılmamış sayılmasının koşulu olarak düzenlenen halin” somut olayda gerçekleşmediği- Kesin süre içerisinde gerekli gider avansı yatırılmadığından ilk derece mahkemesinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek kararının yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemesinin, icra müdürlüğü işlemine karşı yapılan şikayetlerle-itirazları incelemeye görevli olduğu- Borçlunun kira akdi ile imzaya itiraz reddetmeyip, takibe itiraz ettiği, davalının kira borcunu ödediğine ilişkin İİK'nın 269/c maddesinde belirtilen belgelerden birini sunmadığı anlaşıldığından itirazın kaldırılması ve tahliyesine karar verileceği-
İcra takibinde "Haciz ve Tahliye" talep edilmişse de, takibe itiraz üzerine açılan davada sadece "mecurun tahliyesinin" talep edilmesi durumunda, "itirazın kaldırılması talep edilmeden yalnızca tahliye talep edilemeyeceğinden" ve "itirazın kaldırılmasının ıslah yoluyla da talep edilmesinin mümkün olmadığından" davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Alacaklının tahliye isteminden hareketle borçlunun itirazının kaldırılmasını da istemiş olduğunun farz edilemeyeceği-
Tacir olan kiracı borçlu hakkında muacceliyet koşulunun geçerli olduğu, borçlunun itirazında, kira akdini ve imzasını açık ve kesin olarak reddetmediği, kira akdi yapılması için malik sıfatına ihtiyaç duyulmayacağı, kiracı borçlunun dava konusu kirayı tamamen ödediğini ispat edemediği, temerrüde düştüğü gerekçesi ile hüküm kurmaya elverişli kök rapordaki hesaplamaya itibar edilerek davanın kabulüne, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesindeki kiranın yıllık ödeneceğine dair düzenleme karşısında borçlunun değişik tarihlerde kira ödemesi yapmasının ödeme tarihinin değiştirildiği anlamına gelmeyeceği- İstinaf dilekçesi ekinde sunulan ödeme dekontları ile takip konusu aylara ait kiraların ödendiğinin ve 30 günlük ödeme süresi içerisinde de takip konusu kiraların tamamının ödendiğinin ispatlanamadığı ve bu suretle temerrüdün oluştuğu- Takip konusu kira sözleşmesinde TBK 583'de düzenlenen şartların oluşmaması halinde kefiller yönünden itirazın kaldırılması isteminin adı geçen borçlular yönünden reddine, alacaklılar aleyhine takip konusu asıl alacak üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu takibe konu edilen borcu yasal 30 günlük süre içerisinde ödediğini İİK'nın 269/c maddesi gereğince noterlikçe resen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat edemediğinden itirazın kaldıracağı-
Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takipte itirazın kaldırılması ve tahliyeye ilişkin davada, borçlunun itirazında kiralananın alkollü restorant işletmesi olduğunu, Covid-19 ile mücadele tedbirleri kapsamında 1 yılı aşkın süredir kısmi aralıklarla kapalı olduğunu belirterek asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ancak itirazını İİK'nın 269 vd. belgelerle ispatlayamadığından itirazın kaldırılması ve takibin devamına karar verildiği- Alacaklı vekilinin işlemiş faiz hesabında icramatik programı hatası nedeniyle sehven oluştuğu gerekçesi ile iş bu davanın feragat edilen miktara göre borçlu yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-