Davacı alacaklı ........’in yargılama devam ederken 22.06.2021 tarihinde tahliyesi istenen taşınmazı dava dışı ..............’a devrettiği, önceki malik tarafından açılan davayı ancak dava hakkının yeni malik ............'a temlik edilmesi halinde yeni malikin davayı takip etme hakkının bulunduğu, eski malikin de tahliye talep edemeyeceği, yeni malikin davaya devam edebilmesi için de eski malik ile yeni malik arasında dava hakkının yazılı temlik yolu ile devredilmesinin gerektiği, yeni malik tarafından 21.02.2022 tarihinde sunulan beyan dilekçesi ile eski malik tarafından devam eden yargılamaya muvafakat edildiği, ancak yargılamaya devam etmeyi talep etmediği, taşınmazın satılması ile önceki malikin tahliye yönünden dava hakkı kalmadığının anlaşılması karşısında tahliye davasının reddi gerekeceği-
Kira sözleşmelerinde kira bedelinin yabancı para olarak belirlenmeyeceği- İşbu kanun hükümleri ışığında; 12.09.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı, 06.10.2018 tarihli Resmi Gazete'de Yayınlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, 16.11.2018 tarihli Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 13.10.2020 tarihli Duyurusu ve meri yasal mevzuatın birlikte değerlendirilmesi gerekeceği- Bu hükümlerin kamu yararı düşüncesi ile çıkartılmış emredici nitelikte hükümler olduğundan aksine yapılan düzenlemeler ya da uygulamaların geçersiz olduğu- Kira sözleşmesinde belirlenen aylık kira bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının, aylık kira alacağını belirsiz hale getirdiğİ- İcra mahkemesince, "borçlu yönünden itirazın kaldırılması isteminin reddine" karar verilmesi gerekirken, "itirazın kaldırılmasına ve borçlu aleyhine asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının ...'dan alınıp davacı alacaklılara verilmesine " karar verilemeyeceği- İcra mahkemesince "itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin olmayan nedenlerle reddine karar verildiği için borçlular lehine asıl alacağın %20'si oranında tazminata hükmedilmesi" nin de doğru olmadığı-
Kiracı borçlunun 04.09.2020 tarihinde icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde faize ve faiz oranına itiraz ettiği, ancak mahkemece bu yönlerden itirazın yerinde olup olmadığı değerlendirilmeksizin karar verildiğinin görüldüğü, o halde, kiracı borçlunun faize de itiraz ettiği dikkate alınarak ileri sürülen tüm itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun takibe itirazında; kira sözleşmesine karşı çıkmaksızın aylık kira bedeline itiraz ettiğinin, kira sözleşmesinde ise aylık ve yıllık kira bedeli ile yıllık kira artışının ÜFE oranına göre yapılacağının taraflarca belirlendiğinin görüldüğü, İİK'nın 269/2. fıkrasına göre borçlunun itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılacağı, kiracının icraya itirazında da İİK'nın 269/c maddesinde belirtilen sair sebeple kiranın istenemeyeceği itirazlarından olan aylık kiraya itiraz ettiği, mahkemece takibe konu aylara ilişkin aylık kira miktarı belirlenebilir nitelikte olup kabul edilen kira sözleşmesi hükümlerine göre emredici hükümler gözetilmek suretiyle belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aylık kiraya ilişkin uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı olan, taraflar arasında düzenlenen ve imzası inkar edilmeyen 21/09/2020 tarihli kira sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin “Teminat” başlıklı 7. maddesinde “Kiracı, kiralayanın bilgisi dahilinde kiralananda yapacağı demirbaş malzeme alımlarının toplam tutarının yıllık kira bedeline kadar olan kısmını teminat olarak içeride bırakacak, teminat bedelini geçen kısmını ise devam eden 2 yılın başından itibaren aylık kiranın 1/2sinden mahsup edecektir. Yapılan demirbaş alımları kiracı ve kiralayan tarafından mutabakat tutanağı ile imza altına alınacaktır.” hükmünün yer aldığı, borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itirazında anılan madde kapsamında ödemeler yapıldığı iddiasında bulunduğunun görüldüğü, o halde, mahkemece borçlunun demirbaş malzeme alımına ilişkin olarak yaptığı ödemelerin toplam tutarının, teminat bedeli ve kira miktarından mahsup edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nın 269/b maddesinin birinci fıkrasına göre borçlu itirazında kira sözleşmesindeki kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklınn; noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini isteyebileceği, alacaklının takip talebinde adı yazılı kira sözleşmesine dayandığı için icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye talep hakkının bulunmadığı, icra mahkemesince bu gerekçe ile istemin reddi yerine, borçlunun mahkemeye sunduğu ödeme belgelerine değer vererek itirazın kısmen kabulü ve tahliyeye karar verilmesi ve borçlunun istinaf isteminin esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı borçlu vekili temyiz dilekçesinde kiralayanın kiralananı başkasına sattığını, taşınmazda mülkiyet hakkının kalmadığını, yeni malikle yeni bir kira sözleşmesi yapıldığını ileri sürmüş olmakla, dosyada yer alan tapu kayıtlarına göre kiralanan bağımsız bölümlerin davacı kiralayan adına kayıtlı iken Bölge Adliye Mahkemesi yargılaması sırasında ............ tarihinde satış işlemine konu edildiği ve bağımsız bölümlerin kiralayanın pasif kayıtları arasında yer aldığı görülmekte olup taşınmazın satılması halinde kiralananı devreden kişinin kiralayan veya malik sıfatının ortadan kalkacağı, o halde mahkemece takyidatlı tapu kayıtları getirtilerek taşınmazların satıldığının anlaşılması halinde dava tarihinden sonra kiralananı devreden kiralayanın davacı sıfatı kalmadığından tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
İcra müdürlüğünden gönderilecek bir muhtıra ile kamulaştırılan taşınmazın tahliyesi mümkün iken, icra emri gönderilmek suretiyle takip yapılması doğru olmayıp, tahliye ve teslim kamulaştırmanın doğal sonucu olduğundan tahliyenin gerçekleştirilmesinin takip yapılmasına bağlı olmadığı, o halde İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile tahliye emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu şirkete tebliğ edilen örnek 13 numaralı tahliye ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verildiği, ödeme emrinin kiracı borçlu şirkete 23.03.2021 tarihinde tebliğ edildiğinin, davacı alacaklı vekili tarafından tahliye istemli davanın, İİK'nın 269/1. maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenmeden 05.04.2021 tarihinde açıldığının görüldüğü, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi dolmadan borçlunun temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceği, bu durum, kanunun açık hükmüne aykırı olup mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği, o halde ödeme süresi dolmadan açılan davada tahliye kararı verilemeyeceğinden tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
12. HD. 10.10.2023 T. E: 6478, K: 5860