Uyuşmazlık; 2017 yılı Ağustos ayına kadar iş sözleşmesinde kararlaştırılan aylık net 7.000,00 TL ücret üzerinden, bu tarihten sonra ise aylık net 3.500,00 TL üzerinden sigorta primleri yatırılan davacının uyuşmazlık konusu 2017 yılı Ağustos ayından 10.02.2018 tarihine kadar olan dönem yönünden aylık 7.000,00 TL ücret aldığı yönündeki iddiasını 6100 sayılı Kanun’un 200 ve 202 nci maddelerindeki hükümler kapsamında yazılı delil ile ispat etmesinin gerekip gerekmediği; buradan varılacak sonuca göre ücreti net 7.000,00 TL kabul edilerek diğer işçilik alacaklarının yanı sıra bakiye ücret alacağının tahsiline ilişkin kesinleşen işçilik alacağı davasında verilen karara istinaden yapılan ödemenin son ay prime esas kazancına dahil edilerek toplanan delillerden elde edilecek sonuca göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Davacının davalı işverenin kardeşi olduğu gözetildiğinde dava konusu çalışmanın aile içi yardımlaşma kapsamında kalıp kalmadığının araştırılmasının ve ayrıca davalı işveren aleyhine dava açan diğer kardeşlere ait dava dosyalarındaki iddia ve bildirimler dikkate alınarak gerekirse işyerinin kapsam ve kapasitesi bilirkişi tarafından belirlenip eksik bildirim olup olmadığının ve komşu işyeri tanıkları yeniden dinlenilerek çalışma şekli ve süresinin açıklığa kavuşturularak çelişkiler de giderilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Davacının davalı işverenin kardeşi olduğu gözetildiğinde dava konusu çalışmanın aile içi yardımlaşma kapsamında kalıp kalmadığının araştırılmasının ve ayrıca davalı işveren aleyhine dava açan diğer kardeşlere ait dava dosyalarındaki iddia ve bildirimler dikkate alınarak gerekirse işyerinin kapsam ve kapasitesi bilirkişi tarafından belirlenip eksik bildirim olup olmadığının ve komşu işyeri tanıkları yeniden dinlenilerek çalışma şekli ve süresinin açıklığa kavuşturularak çelişkiler de giderilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Murisin, kamu kurumu olan Bakanlık bünyesinde ücretsiz çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmî kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğundan talep edilen dönemler yönünden yapılacak işin, davalı kurumun muhasebecisi, müdürleri, çalıştığı biriminin şef/amirleri dinlenilerek davacılar murisinin ücretini nasıl aldığını belirlemek, kamu kuruluşlarında geçen çalışmanın yazılı belge ile kanıtlanması asıl olduğundan ancak ücretin başkaca şekilde ödendiğini fiili ve somut olarak tespit etmek suretiyle gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı Kurum kayıtlarında gözükmeyen ancak dava dışı işyerinden bildirildiği iddia edilen 60 günlük hizmetin yaşlılık aylığı bağlanmasına esas alınması istemiyle açılan eldeki davanın hizmet tespiti niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi gereğince çalışmaların geçtiği iddia olunan işverene husumet yöneltilerek göstereceği deliller de toplanmak suretiyle çalışmanın varlığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Uyuşmazlık; davacıya 17.03.2006 tarihinde kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile ağır haksız tahrik altında kasten öldürdüğü sabit olan sigortalı eşinden dolayı 506 sayılı Kanun kapsamında 01.02.2008 tarihinden itibaren bağlanan ölüm aylığının 506 sayılı Kanun’un 68 inci maddesinde bulunmamakla birlikte 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 56/1-a maddesindeki “sigortalının hak sahibi tarafından kasten öldürülmemesi” şartını öngören hüküm gereğince kesilmesine ve yapılan ödemelerin aynı Kanun’un 96/1-a maddesine göre borç çıkarılmasına dair Kurum işlemlerinin yerinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre bozma kararında belirtilen araştırmalar yapılarak 5510 sayılı Kanun’un 96/1-b maddesine göre yersiz ödemenin kapsamı belirlendikten sonra karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Dava dışı Ketaş firması tarafından sunulan Bağ-Kur kesinti listesinin tek taraflı olarak her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, şirketin tasfiye sürecinde olup tasfiye memurları tarafından 2003 yılı öncesine ait verilere ulaşılamadığı ve imhaya ilişkin evrak mevcut olmadığının bildirildiği, ayrıca dosyaya sunulmuş veya temin edilmiş Bağ-Kur prim kesintisi içeren müstahsil makbuzu bulunmadığı, Kurum tevkifat listesinde davacının kimlik bilgilerinin yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilen somut olayda dava dışı Ketaş firması tarafından sunulan Bağ-Kur kesinti listesinde davacının teslim ettiği ürünlerden 1996/Ocak, 1997, 1998, 2000, 2001 ve 2003 yıllarında kesinti yapıldığı görüldüğünden tevkifatın Kuruma intikal etmemesinin tescile engel olmayacağı gözetilip bozma kararında belirtilen ilkeler ışığında yargılama yapılarak tescil istemi hakkında karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Uyuşmazlık; Davacının talebinin fiili hizmet süresi zammının tamamının sigortalılık süresinden ve yaş haddinden geri çekilmesine yönelik; Kurumun kabulünün ise 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi belirlenirken fiili hizmet süresi zammının 23.05.2002 tarihinden önceki fiili hizmet süresine göre hak kazanılan kısmının eklenmesi gerektiği yönünde olduğu eldeki davada davacının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanmış olduğu fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geri çekilmesinin mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre tahsis koşulları yeniden irdelenerek karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Uyuşmazlık; Davacının talebinin fiili hizmet süresi zammının tamamının sigortalılık süresinden ve yaş haddinden geri çekilmesine yönelik; Kurumun kabulünün ise 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi belirlenirken fiili hizmet süresi zammının 23.05.2002 tarihinden önceki fiili hizmet süresine göre hak kazanılan kısmının eklenmesi gerektiği yönünde olduğu eldeki davada davacının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanmış olduğu fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geri çekilmesinin mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre tahsis koşulları yeniden irdelenerek karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
 Somut olayda davacının eski eşi ile fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı noktasında toplandığı-