Limit ipoteklerinde, limiti aşan borç miktarı için asıl borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapılabileceği, fakat taşınmazla ilgisi kalmayan eski malik hakkında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı–
Rehin hakkının, alacaklısına asıl alacak ile birlikte sözleşme faizlerini, takip giderlerini ve gecikme faizlerini güvence altına alacağını, rehin veren borçlunun iflâs etmiş olması halinde rehinli malın muhafazası ve paraya çevrilmesi için yapılan masraflar ayrıldıktan sonra kalan paranın öncelikle rehinli alacaklıya ödeneceği–
Sıra cetveline itiraz ("kayıt kabul" ve "kayıt terkini") davalarında "nisbi" değil "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
«Sıra cetveline itiraz davaları»nda (ve «sıra cetveline yönelik şikayet»lerde) sırasına itiraz edilen alacaklı ya da alacaklıların «karşı taraf» (davalı) olarak gösterilmesi [eğer gösterilmemişse mahkemece (icra mahkemesince) bu kişilerin davaya dahil ettirilmesi] gerekeceği—
"Üst sınır ipoteği" olarak kurulmuş olan ipoteklerin, ipotek akit tablosunda "ipoteğin, borcun eklentilerini de kapsayacağı" (faiz, gider vergisi gibi eklentilerin de ana paraya ekleneceği) öngörülmüş dahi olsa, ipotek veren kişilerin sorumluluğunun yine limitle sınırlı olacağı–
«Limit (üst sınır) ipotekleri»nde ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğunun ipotek limiti ile sınırlı olduğu—
Alacağın -İİK. 195 uyarınca- ‘iflâs tarihine kadar işlemiş faizleriyle birlikte’ iflâs masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekeceği–
İflâsta sıra cetveline itiraz davalarında karar düzeltme süresinin on gün olduğu–
İflâstan önce mevcut bulunan alacaklara ilişkin olarak, iflâstan sonra müflise karşı açılacak alacak davalarına, iflâs idaresine karşı ‘sıra cetveline itiraz davası’ olarak devam edilmesi gerekeceği- Bu şekilde açılan sıra cetveline itiraz davasında, iflâs idaresi davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğundan, iflâs idaresinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı–
Borçlular tarafından havale yoluyla davacı alacaklıya ödeme yapılmışsa, borç sona ereceğinden, davacının kayıt talebinin haklı görülemeyeceği, ancak havaleler iptâl edilmişse veya ödenen paralar borçlulara iade edilmişse, davacının prefinansman kredisi ve akreditif işleminden doğan alacağını masaya yazdırabileceği–