İtiraza uğrayan borç kalemlerinin sıra cetveline kaydı için müflis tarafından kabul edilmiş olmalarının tek başına yeterli olmadığı, ayrıca inandırıcı delillerle bu borcun varlığının kanıtlanmış olmasının zorunlu olduğu–
İflâs idaresi aleyhine açılan sıra cetveline itiraz davasında, müflise yapılan tebligatla yetinilip, iflâs idaresinin yokluğunda davaya devam edilemeyeceği–
"Bir alacağın cetvelden çıkarılmasına" ilişkin istemlerin -iflâs idaresinin işlemini şikayet yolu ile de olsa- icra mahkemesinde görülemeyeceği, bu tür kararı temyizde, iflâs idaresinin de hukuki yararının bulunacağı–
İflâs idaresince kabul edilen alacağın "kanuna ve hadiseye uygun olmadığını" belirten iflâs dairesinin, icra mahkemesine itirazda bulunabileceği–
Emlak vergisi ile bu vergiye ait gecikme zammının rehinli alacaklardan da önce ödeneceği–
İflâsın açılmasından önceki altı ay -şimdi bir yıl- içinde doğmuş olan işçi alacaklarının imtiyazlı alacak olduğu–
Müflisin -iflâstan önce- davalarını takip etmiş olan avukatının, müflisteki alacağının "rüçhanlı alacak" niteliğini taşımayacağı–
«Kayıtsız şartsız borç ikrarı»nı içeren ipotek akit tablosunda, «borcun teminatı olarak bono verildiğinin ve borcun mal bedelinden doğduğu»nun belirtilmiş olmasının ipoteğin niteliğini değiştirmeyeceği—
«Doğmuş bir alacak için» kurulan ipoteğin ‘ana para ipoteği’, «ileride doğacak bir alacak için» kurulan ipoteğin ‘üst sınır ipoteği’ (maksimal ipotek) sayılacağı—