Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu- İlk itirazların bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı- Mahkemece davalının yetki itirazı incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, bir karar verilmesi gerektiği-
İcra takibi yapılan ve borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davası açılan alacağın, Serbest Tüketici Enerji Alım Sözleşmesinden doğduğu anlaşıldığı- Serbest Tüketici Enerji Alım Sözleşmesinde uyuşmazlıkların Milletlerarası Tahkim Kanunu'na göre çözümlenmesinin kararlaştırıldığı- Bu nedenle itirazın iptali davasında , davalının "tahkim ilk itirazı kabul edilerek mahkemenin görevli olmadığından bahisle davanın usulden reddine" karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı-
Öncelikle yetki itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yetki ilk itirazı hakkında herhangi bir karar verilmeksizin işin esasının incelenip karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Boşanma davasına konu olayda davacının davadan feragat etmesi hâlinde, davalı tarafından süresinde yapılan yetki ilk itirazının incelenmesinin gerekmediği- "Feragat nedeniyle davanın reddine" ilişkin direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu- "Feragat sebebiyle davanın ancak yetkili mahkemece karara bağlanabileceği"nin kabul edilemeyeceği-
Davalının her ne kadar cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmamış ise de; ön inceleme duruşmasına katıldığı, mahkeme tarafından davalıların temel savunmasının “ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığı, …...” yönünde olduğuna dair tutanak tutulduğu, davacı vekili tarafından “uyuşmazlık noktaları hakkında mahkemece yapılan tespite bir diyeceğimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunularak, tutanak altı davacı vekili ile davalı tarafından imzalandığı, hal böyle olunca, davalı tarafın ön inceleme duruşmasında zamanaşımı definde bulunduğunun kabulü ile dava tarihinden geriye doğru beş yıl için ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Dava, alacak istemine ilişkin olup, mahkemece tahkim itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmiş ise de, tahkim şartının yer aldığı Telafi İşlemleri ve Uyuşmazlığın Çözümü Protokolü'nde gerek davacı gerekse davalı taraf sıfatına haiz olmayıp, Protokol dava dışı kişiler arasında akdedildiğinden, mahkemece tahkim itirazının reddi ile işin esasına girilerek bir değerlendirme yapılması gerekirken, tarafları bağlamayacağı açık olan tahkim şartı nazara alınarak, tahkim itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
HMK'nun 17. maddesi uyarınca, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hâllerde ise tarafların yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) ile başka bir mahkemeyi yetkili kılabileceği, bu durumda, yetki itirazının ancak ilk itiraz olarak (cevap dilekçesinde) ileri sürülebileceği, yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa, seçtiği mahkemeyi bildireceği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı- Yetki şartından kaynaklanan yetki itirazının, (yetkinin kesin olmaması nedeniyle) cevap dilekçesinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekirken, mahkemece, kanun hükümlerinin yanlış yorumlanması suretiyle kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece yapılacak işin; davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının reddine karar verilmesi halinde ise taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen delillerin toplanması ile bir sonuca ulaşmaktan ibaret olduğu-
Davalının, yetki itirazı mahkemece hadis şeklinde karara bağlanmış ancak mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğinden, davalının yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmasının doğru olmadığı-