Gerçek kişi tarafından açılan zilyedliğe dayalı tescil davasının red- dedilerek buna ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra, hazinenin, taşınmazın adına tescilini isteyebileceği-
Yitik (kaybolmuş) kişilerden kalan terk edilmiş taşınmazların, zil-yedlikle kazanılamayacağı-
Davacının zilyedliğine, satıcının zilyedliğinin eklenebilmesi için, satışın yasal olması gerektiği-
Davalılar kendilerine satışta bulunan bayilerinin zilyedliğine de dayanabilieceklerinden, bilirkişi krokisinde tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan yerlerin zilyedlikle iktisaba elverişli olup olmadığı ve 1617 sayılı yasada öngörülen iktisap koşullarının davalı taraf yararına oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği-
3533 sayılı kanun uyarınca, belediye ile Hazine arasındaki uyuşmazlıkta, hakemin -MK.713’e göre- tescil kararı veremeyeceği-
Tapuda malik görünen kişinin adresinin tesbit edilememesinin, “kim olduğunun bilinemediği” anlamına gelmeyeceği-
D.in devamı sayılan kıyı alanının yani kumluk ve çakıllık alanın -bu kısım da, deniz gibi kamu malı niteliğinde olduğundan- zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı-
Zilyedlikle kazanmalarda iyiniyet aranması zorunluluğunun bulunmadığı-
Borçlunun zilyedi olduğu taşınmazın, borçlu adına tescilini isteme yetkisinin kendisine verildiğini bildirerek tescil davası açan alacaklıya, buna ilişkin belge ibraz ettirildikten sonra, açılan davaya bakılabileceği–