6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 327. maddesinde yer alan düzenlemeye göre genel hükümlere tabi kira söz- leşmelerinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise kira sözleşmesinde sürenin dolması ile kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Kiraya veren sözleşmenin bitim tarihinden itibaren bir ay içinde dava açarak süre bitimi nedeniyle tahliye talep edebileceği- Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürülürse kira sözleşmesi süresiz olarak uzar. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 347. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça sözleşme aynı koşullarla bir yıl uzamış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği, ancak on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebileceği-
Borçlular, "kiralanan taşınmazın harabe bir bina olup otel ve pansiyon olarak kullanılmak üzere kiralandığını, ancak taşınmaza "tadilat, onarım ve inşaat izni" verilmediğinden taşınmazın kullanılamadığını, bu sebeple kira sözleşmesinin feshedildiğini, feshedilmiş kira sözleşmesi nedeniyle icra takibi başlatılamayacağını" belirterek borca ve takibe itiraz etmiş olduğundan, borçluların ödeme emrine itirazları, kira akdi dışındaki itirazlardan olup, "kiranın sair bir sebeple istenemeyeceğinin" İİK. mad. 269/c'de belirtilen belgelerle ispatlamalarının zorunlu olduğu- Borçluların taşınmaza tadilat, onarım ve inşaat izni verilmemesi nedeniyle kiralananı kullanamadıklarından dolayı kira sözleşmesini haklı sebeple feshettikleri iddiaları, yargılamayı gerektirdiğinden, "kira bedelinin sair bir sebeple istenemeyeceği" iddiasının İİK. mad. 269/c kapsamında ispatlanamamış olduğu ve bu nedenle, mahkemece itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerektiği- 6570 s. Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun ve TBK. mad. 347/1 kapsamında, konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracının, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmak suretiyle kira sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirilebileceği, ancak TBK. mad. 347/2 gereği, genel hükümlere göre fesih hakkının kullanabilmesi için şartların oluşup oluşmadığı yargılamayı gerektirmekte olup, bu durumun dar yetkili icra mahkemesinde irdelenemeyeceği-
Davacı her ne kadar taşınmazı kullanmışsa da bunun karşılığında tapu maliki hazineye karşı sorumlu tutulmuş ve ecrimisil tazminatı ödediğini ileri sürmüş olup davacının zapt dolayısıyla taraflar arasındaki kira sözleşmesini fesih edebileceği, ödediği kira bedelini geri isteyebileceği- Davacının, ödediği ecrimisili kira bedellerini aşmamak kaydıyla talep edebileceği, burada davalının borcunun sebepsiz iktisaptan değil kira sözleşmesinin feshedilebilir olmasından kaynaklandığı- Davacı, hazineye ödediği ecrimisil alacağı ile ilgili dekontları sunmuş olup mahkemece davacının ödediği ecrimisil bedellerine dair belgelerin incelenerek, sonucuna göre kira bedelinin iadesi hakkında bir karar verilmesi gerektiği- Davacının aynı taşınmazda daha önce köy tüzel kişiliği ile yapılan ..2010 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli sözleşme ile kiracı iken, köy tüzel kişiliğinin kaldırılması belediyelere devri sonucu tarafların ...2014 tarihli kira sözleşmesini imzaladıkları anlaşılmakla, Davalı belediye ile davacı arasındaki kira akdinin 2886 sayılı Yasaya göre yapılmadığı bildirilmiş olup sözleşmede kiralananın "restaurant" amacı ile kullanılacağı belirtilmiş ve kira sözleşmesinin 2886 s. Yasaya göre yapılmamış olması ve kiralananın çatılı işyeri olması nedeniyle kiraya verenin, süre bitimi nedeniyle kiracının tahliyesini isteyemeyeceği- Davacı ile dava dışı köy tüzel kişiliği arasında kira ilişkisi devam ederken 6360 s. Yasa ile köy tüzel kişiliği kaldırılmış ve taraflar serbest iradeleriyle ...2014 tarihli kira sözleşmesini imzalamış ve kira ilişkisini devam ettirmiş olup mahkemece serbest irade ile imzalanan bu sözleşmenin iptali talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de; davalı belediyenin çatılı işyeri olan taşınmazın tahliye edilmesi yönündeki müdahalesi haksız olduğundan, davalı belediyenin bu müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmaz, her ne kadar 2886 s. Kanun gereğince ihale ile kiraya verilmişse de, sözleşme tarihi itibariyle davalı kuruma ait taşınmazlara uygulanabilme olanağının bulunmadığı ve bu nedenle taraflar arasındaki ...2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona ereceği- Dava konusu taşınmaz çatılı işyeri vasfında olduğundan, kiraya verenin süre bitimi nedeniyle kira sözleşmesini sona erdiremeyeceği- Konut ve çatılı iş yerleri kira sözleşmesinin, TBK. mad. 347/1 uyarınca, aynı şartlarla birer yıl uzamış sayılacağı- Konut ve çatılı iş yeri kiralarının tahliyesi için TBK. 339 vd. maddelerinde belirtilen nedenlere dayanılarak davanın açılması gerektiği- Taraflar arasındaki kira ilişkisinde 2886 s. K. mad. 75 uygulanamayacağından davacının fuzuli şagil olarak kabul edilemeyeceği- Taraflar arasında imzalanan ...2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralananda davacının kiracılık sıfatı başlamış olup, çatılı işyerinde kira süresinin bitimi ile sözleşme kendiliğinden sona ermeyeceğinden, ...2016 tarihli sözleşme imzalandığında da davacının kiracılık sıfatı devam ettiği ve bu nedenle, davacıdan kira sözleşmesi uyarınca, cezai şart talep edilmesinin yasaya uygun olmadığı-
3. HD. 16.10.2018 T. E: 3327, K: 10074-
Mahkemece öncelikle taraflar arasında hangi sözleşmenin geçerli olduğunun tespit edilmesi, davacıya tek dükkan için mi yoksa iki dükkan için birlikte mi kira bedeli isteyip istemediği hususu da açıklattırılarak ve davacının kiralanana bitişik dükkan yönünden kira ilişkisini ispat edemediği hususu nazara alınarak sonucuna göre temerrüt koşullarının oluşup oluşmadığı üzerinde durulup temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, temerrüt nedeniyle tahliye talebi hakkında bir karar verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Mahkemece öncelikle davalının dosyaya sunmuş olduğu bu kira sözleşmesi üzerinde durulması, davalının ibraz ettiği sözleşmenin geçerli olduğunun ve bu kira sözleşmesi ile taraflar arasında kira sözleşmesinin yenilendiğinin tespiti halinde bu sözleşmeye göre on yıllık uzama süresinin dolmadığı ve davanın TBK' nun 347/1/son cümlesi uyarınca süresinde olmadığı bu nedenle davanın reddi gerekeceği dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
3. HD. 04.10.2018 T. E: 2017/4506, K: 9533-
3. HD. 04.10.2018 T. E: 2017/4534, K: 9534-
İhtiyaç nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyaç iddiasının hüküm kesinleşinceye kadar devam etmesi gerektiği- Dava konusu taşınmazın satıldığı anlaşıldığından, davacının ihtiyaç iddiasının gerçek, samimi ve zorunlu olduğundan söz edilemeyeceği-
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 347/1.maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya verenin sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği, ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya verenin, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminde en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebileceği-