İİK'nun 133. maddesine göre yapılan ihalelerde, fesih isteminin reddi halinde para cezası öngörülmemiş olup, bu hususta para cezasının uygulandığı aynı Kanunun 134. maddesine yapılan bir atıf da bulunmadığı- Bu durumda; başkaca fesih nedeni de olmadığından, ilk derece mahkemesinin "fesih isteminin reddine" dair kararı yerinde olup şikayetçinin para cezasına mahkûmiyeti isabetsiz olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince %10 para cezası çıkarılmak sureti ile "davanın reddine" karar verilmesi gerekeceği-
İlk ihalenin feshine sebep olan hissedar alıcının tamamlayıcı ihaleye teminatsız girme talebi- İcra dairesi, ilk ihale alıcısının, peşin para veya teminatla ihaleye katılmasına karar verirse; ilgilinin bu ihaleye katılabilmesi için teminat göstermesi gerektiği, birinci alıcının, daha önceki ihalenin feshine sebebiyet verdiği gözetildiğinde, İİK 133/2 gereğince ki ihale arasındaki farktan sorumlu olacağından teminat talep edilmesine dair satış memuru kararının isabetli olduğu-
İcra dairesinin, süresinde satış bedelini ödemediği için ihalenin feshine sebebiyet veren birinci alıcının tamamlayıcı ihaleye katılmamasına karar verebileceği gibi, birinci alıcının ihaleye peşin para ile girebileceğine de karar verebileceği- İcra dairesinin, birinci alıcının ihaleye katılmasına karar verirse, birinci alıcının bu ihaleye katılabilmesi için yeniden teminat göstermesi gerektiği, çünkü birinci alıcının daha önce göstermiş olduğu teminatın İİK. mad. 133/2 gereğince sorumlu bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere alıkonulmuş olduğu-  İİK. mad. 133 uyarınca yapılan ihalelerde, fesih isteminin reddi halinde para cezasının öngörülmediği-
İhaleye konu taşınmazın tapu kaydında şikâyetçi lehine asliye hukuk mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir şerhi konulmuş ise de; ihtiyati tedbir kararının cebri satışı engellemeyeceği ve şikâyetçi lehine ihtiyati tebdir şerhi verilmiş olmasının şikâyetçiyi İİK. mad. 134/2 uyarınca ilgili konumuna sokmayacağı- Tapu siciline tescil edilmemiş olan satış vaadi sözleşmesinin de şikâyetçiye tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkı vermeyeceği- Şikâyetçi lehine ihale konusu taşınmazın tapu kayında icrai haciz şerhi konulduğundan, bu nedenle İİK. mad. 134/2 gereğince tapu sicilindeki ilgililerden sayılacağından ihalenin feshini isteme hakkı bulunduğu- İhaleden önce kesinleşen mahkeme kararı ile ihale konusu taşınmazın maliki olmasına karşın bu hakkını tapuya tescil ettirmeyen şikâyetçinin "tapu sicilindeki ilgili" sıfatını kazanamayacağı ve malik olma sıfatı ile ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı bulunmadığı- Ancak şikâyetçi, aynı zamanda ihaleye konu taşınmazın tapu sicilinde haciz şerhi koydurduğundan, "haciz alacaklısı" sıfatı ile ihalenin feshini isteyebileceği-  "Mülkiyet hakkının mutlak ve ayni nitelikte hak olması nedeniyle bu hakkı sınırlayan herkese karşı ileri sürülebileceği, bu bağlamda taşınmazın korunmasına yönelik olarak ve somut olayda olduğu gibi tescilsiz olarak kazanılan mülkiyetin tapuda tescilini engelleyen ihale işleminin iptali istemiyle açılan davanın, mülkiyet hakkını korumaya yönelik ve bildirici tescile imkân sağlayacak bir tasarruf işlemi olduğu, İİK'nın 134/2 maddesinde belirtilen, 'tapu sicilindeki ilgililer'in taşınmazın tapu kaydında lehine haciz şerhi, ipotek şerhi, irtifak hakkı şerhi bulunan kişiler, tapu siciline şerh edilmiş ön alım ve geri alım hakkı sahipleri ile harici satış sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafları, tasarrufun iptali kararının davalısı olduğu, tapu siciline kayıt edilen sınırlı ayni hak sahipleri ve şahsi hak sahipleri ihalenin feshi şikâyetini yapabilecek kişiler olarak sayılırken, kesinleşmiş mahkeme kararıyla şekli ve maddi anlamda mülkiyet hakkını tescilsiz olarak kazanan ayni hak sahibine ilgili sıfatı verilmesi gerektiği" şeklindeki görüşün  HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
İİK'nun 133. maddesine göre yapılan ihalelerde, fesih isteminin reddi halinde para cezası öngörülmediği-
Taşınmaz satışlarında satış ilanının bir suretinin borçluya tebliğinin zorunlu olduğu ve satış ilanının tebliği, aykırı olarak yapıldığından ve dolayısıyla satış ilanı tebliği zorunluluğu bu hali ile yerine getirilmediğinden, bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu ve bu nedenle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddinin gerektiği-
Satışa çıkarılan menkullerin, alacaklı tarafından alacağına mahsuben alınmak istenmesi ve menkul üzerinde alıcının yaptığı takip nedeniyle koydurduğu hacizden önce konulmuş, başka haciz bulunması halinde, ileride sıra cetveli yapılması gerekeceğinden ve henüz sıra cetveli yapılmamış olduğundan, ihale bedelinin alacaklının ve varsa başka haciz alacaklılarının alacağını karşılayıp karşılamadığı saptanıp, alacaklı aleyhine fark doğup doğmadığının tespit edilmesi gerektiği-
Taşınmaz, İİK'nun 133/1. maddesi gereğince, ihale kararı geri alınıp tek bir satış günü belirlenmek suretiyle tamamlayıcı ihale ile satılmayıp, yeni bir satış kararına dayalı olarak birinci ve ikinci satış günü belirlenmek suretiyle ayrı bir ihale ile satıldığından, ilk ihale alıcısı olan şikayetçinin, iki ihale bedeli arasındaki farktan sorumluluğu bulunmadığından, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İhale tutanağında, ihalenin alacağa mahsuben yapıldığının belirtilmemesi ve alacaklıya ihale bedelini yatırması için 10 günlük süre verilmesi, alacaklının mahsup hakkını ortadan kaldırmayacağı, aksi düşüncenin kabulü aşırı şekilcilik olacağı-