• 4949 sayılı Kanuna ait Hükümet Tasarısı Gerekçesi

    «Maddeyle, 129 uncu maddede yapılan değişikliğe uyum sağlanmıştır.»


  • 538 sayılı kanuna ait hükümet tasarısı gerekçesi

    «İhalenin feshi bedel farkının tahsili hakkındaki 133. madde şimdiye kadar şumullü şikayetlere yol açmıştır. Şikayetler ihalenin feshi üzerine daha önce pey sürmüş olan şahsa sürdüğü pey çok düşük olsa bile, gayrimenkulün teklif edilmesini emreden hükümden neşet etmektedir. Zira ilk pey çok az olduğu halde bu peyi sürmüş olan kimse ile çok def’a hileli bir anlaşma halinde bulunan diğer bir şahıs arttırmaya iştirak eden diğer ilgililerin her türlü artırma cesaretini kıracak surette muhammem bedelin tamamını ve hatta fevkinde bir bedeli pey olarak sürünce, ihalenin kendi üzerinde kalmasını sağlamakta, bilahare tediye etmeyince ihale fesh olunarak çok düşük bedeli teklif etmiş olan ilk şahsa ihale yapılmaktadır. Hatta kanunun mutlak ifadesi karşısında isteyen şahıstan önce gelen imtiyazlı alacaklının hakkını karşılaması şartı dahi aranmamaktadır. Bu itibarla daha önce pey sürmüş olan kimseye teklifin yapılması yeni metinde şarta tabi kılınmıştır.

    Buna göre gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı icra memuru tarafından feshedilerek teminat akçesi alacağa mahsup edilmek üzere alıkonulacak ve kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimsenin ileri sürdüğü pey 129. maddenin ilk fıkrasında uygun bulunması ve bu kimsenin adresinin de bilinmesi halinde, bu muhtıra tebliğ edilerek, arzettiği bedelle gayrimenkul kendisine teklif edilecektir.

    Bu suretle kanun hükümlerini bertaraf etmeye matuf olan ve aynı zamanda alacaklı ile borçluyu izrar eden kötü niyetler imkan nisbetinde ödenmiş ve kanundaki yüzde beş faiz haddi yüzde ona iblağ edilmiş bulunmaktadır.


  • Adalet Komisyonu Raporu Gerekçesi

    «Bu maddeye üç husus ilave edilmiş ve son fıkra hükmü çıkarılmıştır.

    İlk olarak birinci alıcının sadece iki ihale arasındaki farktan ve geçmiş günler faizinden mes’ul olduğu gözönünde bulundurularak birinci alıcının yatırdığı teminat akçesinin bu farka mahsup edilebileceği esası kabul edilmiştir. İki ihale bedeli arasında fark yok ve ikinci ihalede verilen meblağ geçmiş günler faizini de karşılıyorsa, birinci alıcıdan teminat vesair suretlerle ihale bedeline mahsuben alınan meblağların, kendisine geri verilmesi haksız görüldüğünden son fıkra hükmü kaldırılmıştır.

    Maddede 134. maddenin ikinci fıkrası ile kabul edilen, ihale kararının bütün ilgililere tebliğ edilmesi mecburiyetine paralel olarak kendisinden önce en yüksek teklifte bulunan kimseye yapılan ihalenin bütün ilgililere tebliği mecburiyeti konulmuştur. Ve böylece bu ihaleye karşı muhtemel şikayet müddetinin hemen işlemeye başlaması ve ihalenin bir an önce kesinleşmesi sağlanmıştır.

    Yürürlükteki 133. maddede mevcut olup da hükümet tasarısına her nasılsa geçmemiş olan (bulunamazsa) kelimesi tasarıya ilave edilmiştir.

    118. maddenin ikinci fıkrasına paralel olarak, ikinci fıkraya (ve kefilleri) ibaresi eklenmiştir.»


  • 3222 sayılı Kanuna ait Hükümet Gerekçesi

    «Kanunun 133 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, alıcı tarafından ihale bedelinin ödenmemesi sonucu ihalenin feshi halinde, yapılan ikinci ihaledeki ihale bedeli ile ilk ihalede teklif edilen bedel arasındaki farktan, ihalenin feshine sebep olan ilk alıcı mesul tutulmuştur.

    Ancak, kanunun (değiştirilen) bu hüküm uygulamada karşılaşılan pek çok güçlüğü karşılayacak durumda değildir. Örneğin; satışa çıkarılan mal tahmini kıymeti olan yüzbin liranın üstünde yüzellibin lira bedelle (A) ya ihale edilmiş, ödenmemesi sebebiyle ihale feshedilmiş, sonradan aynı gayrimenkul (B) ye yüzaltmışbin liraya ihale edilmişse de ihale, bedelin yatırılmaması nedeniyle yeniden feshedilmiş ve bilahare (C) ye yüzyetmişbin liraya ihale edilmiş ve bedel yatırılmadığı için ihale yine feshedilmiş, nihayet yüzotuzbin liraya (D) ye ihale edilmiş, ihale bedeli yatırılarak ihale kesinleşmiş ise, kendi teklif ettikleri bedeller ile son ihale bedeli arasındaki farktan alıcılar (A) ve (B) de sorumlu olacaklar mıdır? (A) ihalenin feshine sebep olduktan sonra, ihaleyi uzatmak amacıyla (B) ve (C) ile anlaşıp onları ihaleye sokmuş ve ihale bedelini yatırmamalarını sağlamışsa sorumluluk şekli değişecek midir?

    Maddede bu ve benzeri sorunlara açık çözüm getirilmiştir. İhaleye girip daha sonra ihale bedelini yatırmamak şeklindeki davranış Borçlar Kanunu’nun 41 inci maddesine uyan bir haksız fiil sayılması gerektiğinden, karşılaşılan soruna bu açıdan bakılmış ve madde buna uygun yeniden düzenlenmiştir.»


  • 3494 sayılı Kanuna ait Hükümet Gerekçesi

    «Gayrimenkul satışlarında kendisine ihale olunan alıcılar daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin kaldırılmasına (feshine) sebep olurlarsa teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden kefilleri ile birlikte müteselsilen sorumlu olacaklardır. İcra ve İflas Kanununun 118 inci maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapan çerçeve 16 ıncı madde gerekçesinde mülahazalar burada söz konusu bulunmaktadır.»


  • 3494 sayılı Kanuna ait Adalet Komisyonu Raporu

    «Maddedeki «kaldırılması» kelimeleri kanunda birlik sağlamak için «feshi» şeklinde düzeltilmiş...»