Edimler arasında "aşırı fark" bulunması halinde borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin iyiniyet iddiasında bulunamayacağı-
SSK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için -6183 sayılı Kanuna göre- borçlular hakkında yapılacak takipler nedeniyle, SSK tarafından açılacak iptal davalarına, alacaklı Sigorta Müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinin görevli olduğu-
"Geçici aciz vesikası"na dayanılarak (İİK. 105/II) açılan iptâl davalarının, takip (ve dava) konusu alacağın bağlı olduğu zamanaşımını kesmeyeceği-
"Muvazaa nedeniyle satışın iptâli" istemiyle açılmış davalar sonucunda verilen kararların temyizen Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde inceleneceği-
Haciz yoluyla takiplerdeki iptal davalarında görevli mahkemenin "aciz vesikasındaki veya aciz vesikası hükmünde olan haciz tutanağındaki alacak miktarı" ile "tasarruf konusu malın tasarruf tarihindeki gerçek değeri"nden hangisi az ise ona göre belirlenerek, davanın "asliye hukuk, sulh hukuk ya da ticaret mahkemesi"nde açılabileceği, kamu düzeni ile ilgili olan bu yönün mahkemece doğrudan doğruya gözetileceği- (Bu açıklamalar yürürlükten kalkmış olan 1086 Sayılı HUMK' nun mad.1 ve devamı maddelerinde geçerlidir... 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6100 Sayılı Yeni HMK' nun 2. maddesinde "dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir" (HMK 2/1) denilmiş olduğundan, bundan böyle tasarrufun iptali davalarına alacak miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinde bakılacaktır...)
Hüküm verildikten sonra da davadan feragat edilebileceği-
Borçlu ile doğrudan hukuki işlemde bulunmayan (dördüncü kişiler) aleyhine açılan tasarrufun iptâli davalarında, bu kişilerin kötüniyetli (borçlunun aciz halinde bulunduğunu ve vergi borcunu ödememek için mal kaçırmak niyetiyle hareket etmiş) olduğunu bildiklerinin veya bilmesi gereken konumda bulunduklarının davacı-idare tarafından isbat edilmesi gerekeceği-
İptâl davalarında, davalılar arasında "zorunlu dava arkadaşlığı" bulunduğundan, davanın reddi halinde, davalılar yararına "tek" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-