Haczi kabil mal bulunmaz ise, haciz tutanağının "aciz belgesi" hükmünde olacağı- İcra dosyası kapsamında borçlunun alacak veya başka taşınır malı olmadığı, dava konusu taşınmaz dışındaki parsel üzerinde 26 adet haciz ve 300.000,00 TL'lık banka ipoteği olduğu anlaşıldığından, bu hali ile davacının alacağını karşılama imkanı bulunmadığı da açık olup aciz halinin varlığının kabulü gerekirken, mahkemece, aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı- Borçlu hakkında alınmış bir "aciz vesikası olmadığı" ve "İİK'nun 105. maddesi kapsamında yapılmış bir haczin de bulunmadığı" gerekçesiyle, davanın "ön koşul yokluğu"ndan reddine karar verilmesi halinde, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra gerçekleşmiş olması gerektiği- Ticari yaşamda çeklerin vadeli ödeme aracı olarak da kullanıldığı- Takibe konu çekin, davacı alacaklıya ticari ilişki nedeni ile verildiği, davacı alacaklıya bu borçlar ile ilgili olarak başka çekler verildiği ve bu çeklerin davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerini 28.11.2012 tarihinde kayıt edildiği, dava dışı borçlunun ortağı olduğu şirketin ticari defterlerine ise bu çeklerin kaydının 10.01.2012 tarihinde yapıldığı alınan bilirkişi raporu ile anlaşılmış olup, taraflar 06.12.2012 tarihli çekin iade edilip yerine takip dayanağı 04.12.2012 tarihli çekin verildiğini kabul ettiğinden ve çek davalı borçlu tarafından aval olarak imzalanmış ve borçlunun takibe konu borç miktarı ile ilgili bir itirazı olmamış ve takip kesinleşmiş olduğundan, borcun doğumunun en geç ticari defterlere kaydedildiği tarihi olarak olarak kabul edilerek bu tarihten sonra yapılan satışlar yönünden mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerektiği- Ticari hayatta çeklerin de bono gibi vadeli, ileri tarihli kullanıldığı- Mahkemece, bilirkişiye davacı, dava dışı şirket ve borçlunun ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak dava konusu çekin davalı borçlu tarafından dava dışı şirkete hangi döneme ilişkin ticari ilişki nedeniyle ve ne zaman verildiği, yine bu şirket tarafından da davacı şirkete hangi döneme ilişkin ticari ilişki nedeniyle ne zaman verildiği konusunda ek rapor alınması ve ek rapor sonucuna göre borcun doğumunun tespit edilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında takip konusu davacının alacağının gerçek olması gerektiği- Gerçek bir alacak olmadığından, davanın ön koşulu yokluğundan reddine karar verilmesi halinde, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilinin sağlanmasının amaçlandığı- Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibi davalı üçüncü kişi gözükmekte ise de, ilk sözleşmeden sonra 8 kat 9 kata çıkarılmış, yine sözleşmeye göre, bazı bölümlerin müteahhide verilmesi kararlaştırılmış olup diğer arsa sahiplerine yapılan intikaller dosyada mevcut olmadığından, kat sayısının artması durumunda dava konusu bağımsız bölümün halen arsa sahibine ait olup olmadığı, önce borçluya devredildikten sonra yeniden geri dönmesi konusunda tereddütler bulunduğundan, mahkemece uzman bilirkişi aracılığı ile borçlu ve arsa sahipleri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi, tadilat metni, diğer arsa sahiplerine düşen ve adlarına tescil edilen bağımsız bölümler dikkate alınarak dava konusu bağımsız bölümün davalıya üçüncü kişiye mi yoksa borçlu şirket adına mı olması gerektiği yönünde rapor alınması gerektiği-
İİK. mad. 278/2 uyarınca, edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğu ve bu durumda 3.kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceği- Adi şekilde düzenlenmiş ve her zaman temini mümkün olan belgeyle gerçek değerinin ödendiğinin ispatlanamayacağı-
Dava konusu taşınmazın dava dışı kişiye satıldığı ihalenin kesinleştiği, ipotek alacaklısı bankaya ödeme yapıldığı, ihale bedelinden arta kalanın üçüncü kişi davalıya yatırıldığı anlaşıldığından, bu miktar çelişkili olduğundan, icra müdürlüğüne yazılarak dava konusu taşınmazın takip dosyasındaki satış nedeniyle ödenen miktar sorularak ödenen bu miktarın eldeki davanın davacısının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak (faiz uygulanmadan) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Aciz belgesinin, tasarrufun iptali davası açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulabileceği- Mahkemece borçlu adına kayıtlı ve davacı tarafından haciz konulan dört taşınmazın kıymet takdirinin yapılması, üzerindeki haciz miktarlarının ilgili icra müdürlüklerinden sorulması, yine mirasçılar adına kayıtlı ve davacı tarafından haciz konulan araçların trafik kayıtlarının istenerek üzerinde başka hacizler var ise anılan hacizlerde gözetilerek kıymet takdirlerinin yapılması dolayısıyla borçlunun aciz halinde olup olmadığının belirlenerek aciz halinde olmadığı takdirde davanın önkoşul yokluğundan reddine; aciz halinin kabulü durumundaysa, diğer önkoşullarda incelenerek dava konusu tasarrufların İİK'nun 278, 279 ve 280.maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değeri arasında misli fark bulunması, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun 6183 s.K. mad. 28/1,2 ve 30 gereğince iptale tabi olduğu- Takip konusu borcun 2009 yılı 1 aydan 2010 yılı 12 aya kadar olan döneme ilişkin olup 2009 yılı 5 aya kadar olan borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğmuş olduğu, dava konusu 26.5.2009 tarihli tasarrufun, 26.5.2009 tarihine kadar olan davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi, ayrıca 6183 s. K. uyarınca açılan iptal davasında davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği-
6183 s. AATUHK'nun 24 vd. maddeleri gereğince prim alacağından kaynaklanan alacağa ilişkin açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davanın iş mahkemesinde görülmesi gerekeceği-