HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > - Yazılı Yargılama Usulü > - Tahkikat ve Tahkikat Sırasındaki Özel Durumlar > - Ön Sorun ve Bekletici Sorun > Madde 165 - Bekletici sorun
Borçlu tarafından yapılan kendisine ait taşınmazlara, araçlara ve işyerine ilişkin satış (devir) işleminin ‘alacaklılara zarar verme kastıyla’ ve ‘borçlarını ödememek için’ mi ve ‘gerçek değeri ile’ mi yapıldığının ayrıca ‘borçlu şirket yetkilisinin alacaklıya zarara sokmak kastıyla gerçek olmayan borcu hakkında ikrarda bulunan aleyhine muvazaalı icra takibi yatırıp yatırmadığı’nın –varsa tarafların ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırarak ve satın alan kişinin ödeme (parasal) gücü hakkında zabıta araştırması yaptırarak- sonucuna göre (sanıkların) hukuki durumunun takdir edilmesi gerekeceği-
Mahkemece açılan kamu davasının eldeki davayı etkileyeceği gerekçesi ile ceza mahkemesi kararı bekletici mesele yapılmışsa da, daha sonra bu ara karardan vazgeçilmediği halde yargılamaya devamla karar verilmesinin isabetsiz olduğu- Davalıların zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından mahkum olduğu ceza davasına ilişkin mahkeme kararının gerekçesinde davaya konu edilen bonodan söz edilerek karara dayanak yapıldığı anlaşıldığından ceza mahkemesince maddi olguyu tespit açısından verilecek kararın hukuk hakimini de bağlayacağı gözetilerek ilgili ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceği-
Evliyken yeniden evlenen kimsenin önceki evliliği, mutlak butlan kararı verilmeden önce sona ermişse ve ikinci evlenmede diğer eş iyiniyetli ise, yasal olarak bu evlenmenin butlanına karar verilemeyeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, mahkemece 818 sayılı BK'nın 53. ( 6098 sayılı TBK'nın 74. ) maddesi hükmü gözetilerek 6100 sayılı HMK'nın 165. maddesi uyarınca ceza davasının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
3. kişinin açtığı istihkak davasında, "şikayet" istemi sonucunda eldeki davanın konusu olan mallar üzerindeki haciz işlemi iptal edilebileceği, görülmekte olan istihkak davası da konusuz kalacağı için mahkemece "şikayet" isteminin sonucunun bekletici sorun yapılması gerekeceği-
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde bile bu durumun, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmayacağı-. Tescil kararı hacizden sonra verildiğinden ve tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm taşımadığından, "haczin kaldırılması istemi"nin 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği, icra mahkemesince bu konuda yapılan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, tescil davasının sonucu beklenip, "istihkak davası" şeklinde nitelendirme yapılarak şikayetin kabulü ile "haczin kaldırılması" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İflas içi konkordatonun tasdiki davası sonucunda verilen kararın temyiz incelemesinin Yargıtayda duruşmalı olarak incelenemeyeceği- Davacı müflis ile müdahil temlik alan arasındaki kayıt kabul davasının, konkordatonun tasdiki davasını etkileyeceği-
Aynı konuda genel mahkemede açılan menfi tespit davasının, icra takip hukukunun kendisine özgü şekli yapısı nedeniyle ve alacaklının alacağına biran önce kavuşmasını engelleyici niteliği dolayısıyla, görülmekte olan şikayet bakımından bekletici mesele olarak da kabul edilemeyeceği-