Derdestliğin HMK’da dava şartı olarak düzenlenmesi ve derdestliğin takip şartı olduğunun 20.01.2023 T. 2/1 sayılı İBK kararı ile benimsenmesi karşısında, Y 12. HD.'nce görüş değişikliğine gidilerek "-icra takibinin ilamlı ya da ilamsız olduğuna bakılmaksızın- mükerrer takibin iptali talebinin 'takip şartı' olarak değerlendirilmesi ve bu talebin icra mahkemesine (süresiz) şikayet yolu ile getirilebileceğinin" kabul edildiği- Takip talebinde ve Ör: 6 icra emrinde açıkça "... borçlu aleyhine başlatılan ... icra  dosyası, başkaca başlatılacak takip dosyaları ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla" açıklamasına yer verildiğinden, söz konusu takiplerdeki asıl borcun aynı kredi sözleşmesinden kaynaklandığının alacaklı tarafından belirtildiği ve aynı borç için birden fazla takip açıldığı, yani, ipotekli takibin diğer takiplere mükerrerlik oluşturduğunun kabulü ile ipotekli takibin iptaline karar verilmesi gerektiği- 
................. İcra Müdürlüğünün ............. muhabere numaralı evrakı ile .............. İcra Müdürlüğünün 2021/10736 E. dosyasına gönderilen 20/10/2021 havale tarihli itiraz dilekçesi içeriğinde; borçlunun borca itirazı ile birlikte aynı konuda derdest takip bulunduğundan da bahsedildiği, aynı dosyaya sunulan 11/10/2021 tarihli itiraz dilekçesinden farklı içerikte olduğu görülmüş olup, bu hali ile 20/10/2021 tarihli itirazın ........... İcra Müdürlüğünün 2021/9799 E. sayılı takibe yönelik olduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazının geçerli olacağı-
Borçlunun aleyhinde başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin konusu olan kredi sözleşmesine dayalı alacak için hem ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını ileri sürdüğü ancak Bölge Adliye mahkemesince ileri sürülen bu iddianın takip şekline göre İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu durumda, Dairemizin değişen içtihadı ve İİK’nın 45. maddesi gereğince borçlunun İcra mahkemesine başvurusu İİK’nın 16/2. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince istemin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, talebin itiraz olarak nitelendirilmesi ile yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Mükerrer takibin iptali talebinin (derdestlik iddiasının) icra mahkemesine (süresiz) şikayet yolu ile yapılabileceği (Yargıtay 12.HD'nde görüş değişikliği)-
12. HD. 01.11.2023 T. E: 786, K: 7011
Takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden davacı borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Dairemizce, ilamsız icra takiplerinde mükerrerlik iddiası, borca itiraz niteliğinde görülerek, bu itirazın İİK’nın 62. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğine dair görüş istikrarlı şekilde uygulanmış ise de, derdestliğin HMK’da dava şartı olarak düzenlenmesine ve bu hususun Yargıtay Büyük Genel Kurulunun içtihadı birleştirme kararı ile de benimsenmesine paralel olacak şekilde görüş değişikliğine gidilerek, icra takibinin ilamlı ya da ilamsız olduğuna bakılmaksızın, mükerrer takibin iptali talebinin, takip şartı olarak değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak icra mahkemesine şikayet yolu ile getirileceği, söz konusu şikayetin ise süresiz olarak ileri sürülebileceği sonucuna varıldığı- Borçluların, aleyhlerinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibinin konusu olan alacağa dayanılarak daha önce ............ İcra Müdürlüğü'nün ............ E. ve aynı icra müdürlüğünün ............. E. sayılı dosyalarında başlatılan takiplerin halen derdest olduğunu ileri sürdüklerinin görüldüğü, bu durumda, Dairemizin değişen içtihadı gereğince borçluların icra mahkemesine başvuruları İİK’nın 16/2. maddesine dayalı şikayet niteliğinde olup, mahkemece istemin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, talebin itiraz olarak nitelendirilmesi ile yazılı şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklıların 29.04.2019 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle, İcra Müdürlüğünce düzenlenen örnek 13 numaralı ödeme emrinin borçlu kiracılardan ............. Ltd. Şti.'ne tebliğ edilemeden, borçlunun takibi kendiliğinden öğrenmesi üzerine 08.05.2019 tarihinde takibe itiraz ettiğinin görüldüğü, icra takip dosyasında adı geçen borçluya ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından,İİK.'nun 62. maddesindeki borçluya verilen sürelerin işlemeyeceği, borçluya usulüne uygun olarak tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacak olup, borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından, haricen öğrenmeye dayalı itirazın da yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmayacağının ve alacaklı kiralayanların, borçlu kiracılardan ............... Ltd. Şti. yönünden icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliyeyi isteyemeyeceğinin kabulü gerekeceği- Taraflarca yargılama sonuçlanıncaya kadar tazminat talep edilmesi mümkün olup alacaklı kiralayanlar vekili tarafından yargılama aşamasında tazminat talebinde bulunulmadığı bu nedenle alacaklı kiralayanlar lehine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu- Dava dayanağı icra takibinin konusu para alacağı olup, TBK'nın 89 uncu maddesi uyarınca götürülecek borçlardan olduğu, kiraya veren davacı alacaklıların seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri ve borcun ifa yeri olan İstanbul Anadolu İcra dairelerinin ve İcra mahkemelerinin yetkili olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin yetki itirazının reddi gerekçesi yerinde olup alacaklı kiralayanlar vekilinin .............. tarihli celsede kiralayanların tacir olmadığı beyanı da dikkate alındığında, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklı kiralayanların tacir sıfatı olmadığı halde kira sözleşmesindeki yetki şartının geçerli olduğu gerekçesinin doğru olmadığı-
İcra takip dosyasında borçlulardan ....... ve ...........’e ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, İİK.'nun 62. maddesindeki borçlulara verilen sürelerin işlemeyeceği, borçlulara usulüne uygun olarak tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacak olup, borçluların itiraz hakkı doğmayacağından, haricen öğrenmeye dayalı itirazın da yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmayacağı, alacaklı bu aşamada icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği gibi, bir bütün olan kira sözleşmesi, kiralanan yerin niteliği ve tahliye isteminin bölünemez borç olması nedeniyle tahliye talebi de bölünemeyeceğinden, alacaklının kiracı olan tüm borçlular yönünden tahliyeyi de isteyemeyeceğinin kabulü gerekeceği, o halde İlk Derece Mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-