Müşterek küçük çocuklar yönünden tedbir nafakasına hükmolunması için ayrı yaşamda haklılık olgusunun aranmayacağı, çocuk kimin yanında ise ve çocuğa kim bakıyorsa karşı taraftan çocuk için nafaka isteyebileceği-
Eşini evden kovan davacı-davalı koca tamamen kusurlu olduğundan ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Davalı kiracının çatıda biriken karların cadde ya da kaldırıma düşerek, yayalara, sürücülere ve taşıtlara zarar verebileceğinin belediyece ikaz edilmesine rağmen bu ikazları dikkate almadan ihmalle temizlememesi; bunun yanında park yasağı olduğu belirlenen cadde üzerinde bu yasağa uymayarak aracını park eden davacının da, zararın oluşumundaki katkısı nazara alındığında, davalının birinci, davacının ise ikinci derecede kusurlu olduğunun kabulünün hakkaniyete uygun olduğu-
Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinin anlaşıldığı, o halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan filin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Boşanma, maddi ve manevi tazminat ile nafaka istemine ilişkin davada, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Hakimin hak ve nesafete göre manevi tazminat miktarını takdir edeceği-
Boşanma davalarında, MK. 4’deki «hakkaniyet ilkesi» ile BK. 44 (şimdi; TBK. mad. 52) ve 49. (şimdi; TBK. mad. 58) maddeleri nazara alınarak, uygun miktarda maddi/manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği– (Not: Yeni TBK. mad. 58'e göre; hakimin manevi tazminat miktarını belirlerken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alması gerektiğinin belirtilmesinde bir zorunluluk yoktur. Bunların maddede tekrar edilmesi, herkesin kanun önünde eşit olduğu ilkesine de aykırı görülmüştür.)
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma istemiyle açılan davalarda, davacı mutlak bir boşanma sebebine dayanmış ve bunun varlığını kanıtlasa bile hakimin barışma ihtimalini gördüğü takdirde boşanma yerine ayrılığa karar verebileceği, hakimin takdir hakkını çok ciddi ve isabetli kullanması gerekeceği-
Kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda, hakimin "hak ve nısfetle" karar vereceği (MK. 4), kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimsenin, lehine aykırı olarak saldırıya uğrayan kimsenin, lehine manevi tazminata hükmedilmesini isteyebileceği, hakimin manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında, tarafların kusur oranını, sıfatını, bulundukları makamı ve sosyal ve ekonomik durumlarını dikkate alacağı–
"Akde aykırılık nedeniyle ölünceye kadar bakım akdinin feshi ve tapu iptali" istemiyle açılan davada, taraflar arasında düzenlenen akdin davanın imkansız hale gelmesi ve bu imkansızlıkta davalının kusurunun bulunmadığının anlaşılması halinde, davacı yararına münasip bir irada hükmedilmesi gerekeceği-