Hakimin takdir edileceği tazminatın zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşıdığı, taraf sıfatı bulunmayan vekiller yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin isabetsiz olduğu-
Hakimin, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerektiği- Müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi aynı olan davalılar yararına tek avukatlık ücreti takdir edileceği-
Hak ve nesafet ilkesi uyarınca hakimin kira parasını takdir ederken bunun bir sınırlama olduğunu ve hakimin bu sınırlamayı yaparken öncelikle tarafların tüm delilleri, varsa emsal kira sözleşmelerini dosyaya alacağı, bilirkişi aracılığıyla dava konusu taşınmaz ile emsallerin tek tek inceleneceği, kira parasına etki edecek tüm özellikler karşılaştırılacağı ve dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedelinin tespit edileceği-
Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı, Boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerektiği- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Muhammen kira bedeli hesaplanırken kiralanandaki ağaç sayısı, ortalama verimi, zeytin ve zeytinyağı miktarı ve değerinin değerlendirilerek belirlendiği, son 2 yıldır kiracıların, kusuru olmaksızın doğa ve piyasa koşullarından doğan, öngörülemeyen nedenlerden kira bedellerini ödeyemedikleri, zarar ettikleri, uzun süreli kira sözleşmesine göre her yıl kira artışının olduğu, kira bedelinin muhammen bedelin üstünde belirlendiği, üründe oluşan zararın sigortayla karşılanmadığı anlaşıldığından, kira bedelinin indirilmesi hakkından feragatin, maddi olgular ve yasal düzenlemeler karşısında bir geçerliliğinin bulunmayacağı, hakimin olağanüstü durumlarda sözleşmeye müdahale edebileceğinden, indirim davası olarak kabul edilen davada, 2007 yılından sonraki yılların kira tespitinin sözleşme hükümlerine göre (kira indirimi dikkate alınmaksızın) hesaplanması, sadece olağanüstü felaket olayının meydana geldiği yılın kira bedeline mahsus olarak kira bedelinde bir indirim yapılması gerekeceği-
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, hiç bir geliri bulunmayan, kendisi yardıma muhtaç olduğu için mahkemece yoksulluk nafakası bağlanan, dolayısıyla ödeme gücü olmayan anne veya babanın; müşterek çocuk için nafaka ile sorumlu tutulmasının somut olaydaki deliller nazara alındığında hakkaniyet ilkelerine aykırılık teşkil edeceği-
Sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet, doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı-Ancak Borçlar Kanununun 19 ve 20. Maddelerine aykırı bulunmayan karşılıklı sözleşmelerde, edimler arasındaki denge, umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulacak olursa, sözleşme koşullarının değişen koşullara uyarlanacağı-
Davacı eşin birlikte yaşamdan kaçınan davalı eşten tedbir nafakası isteyebileceği gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de nazara alınmak suretiyle davacı lehine uygun bir miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderimi için - bu eylem davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden- tazminat davası açılabileceği-