Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de “takip konusu alacağın kesinleşmiş olması” gerektiğinden, takip konusu borca itiraz edilmiş olması ve alacaklı tarafından “itirazın iptali davası” açılmış olması (ya da; icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması”nın talep edilmiş olması) halinde, mahkemece bunların sonucunun (kesinleşmesinin) “bekletici mesele” yapılması gerekeceği –
Tasarrufun iptali davasında karar verilebilmesi için, dava tarihinden önce veya sonra (yargılama sırasında) açılmış bir icra takibine konu a l a c a ğ ı n kesinleşmiş olması gerekeceği-
İcra müdürlüğünce düzenlenmiş olan "Geçici Aciz Belgesi" başlıklı belgenin "yok" hükmünde olacağı, çünkü ne İİK'da ve ne de İİK. Yönetmeliği'nde, icra müdürlüğüne böyle bir belge düzenleme yetkisinin verilmemiş olduğu–
Tasarrufun iptali davaların dinlenebilmesi, geçici aciz vesikası hükmündeki haciz tutanağı veya kesin aciz vesikasının bulunmasına bağlı olduğu, somut olayda, borçlular hakkında düzenlenmiş geçici aciz vesikası niteliğindeki haciz tutanağı veya kati aciz vesikası bulunmadığından, mahkemece, tasarrufun iptali davasının dava şartları arasında sayılan aciz belgesinin yokluğu nedeniyle reddi ve davalılar yararına maktu avukatlık ücreti hükmedilmesi gerektiği-
Danışıklı (muvazaalı) işlem (BK. 18; şimdi; TBK. mad. 19) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişilerin, bu danışıklı (muvazaalı) işlemin geçersizliğini ileri sürebilecekleri, çünkü danışıklı (muvazaalı) bir hukuki işlemin onlara karşı işlenmiş bir «haksız fiil» niteliğinde olduğu, «desteklerini öldüren» davalının (ya da «trafik kazasında yaralanmasına neden olan» davalının veya «boşanma davasına bağlı olarak açılan maddi/manevi tazminat davalarında, boşandığı eşinin») diğer davalıya -kendilerine tazminat ödememek için- yaptığı danışıklı (muvazaalı) satış işleminin iptâli istemiyle davacılar (alacaklılar) tarafından açılan iptâl davasında, davacıların açtıkları tazminat (ya da ceza) davasının sonucunun beklenilmeden davacıların davalıdan ne kadar alacaklı olduğu belirlenmeden, iptâl davasının sonuçlandırılamayacağı-
İİK. 277 vd. göre «tasarrufun iptâli davası» açılabilmesi için, davacının davalıdaki alacağından dolayı yaptığı icra takibinin kesinleşmiş olması ve bu takip(ler) sonucu alacaklının «aciz belgesi»ne dayanması gerekirse de, davacı-alacaklı tarafından açılmış veya açılacak alacak (tazminat) davasını sonuçsuz (karşılıksız) bırakmak amacı ile kötü niyetli borçlu davalı ile diğer davalı üçüncü kişi arasında yapılmış olan danışıklı (muvazaalı) mal kaçılmaya yönelik hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptâli için de -BK. 18’e (şimdi; TBK. mad. 19) dayalı olarak- iptâl davası açılabileceği, bu davanın dinlenebilmesi için, davacı-alacaklının ayrıca «aciz belgesi» ibraz etmesine gerek bulunmadığı-
Tasarrufun iptâli davasının dinlenebilmesi için, takip dayanağı emre muharrer senetlere esas (neden) olan borç ilişkisinin, "tasarruftan önce var olduğu"nun, davacı-alacaklı tarafından kanıtlanması gerekeceği–
«BK. 231 (şimdi; TBK. mad. 279) uyarınca, ihalede taşınır bir malı satın alan kimsenin onun mülkiyetini ihale anında kazanmış olacağı, ancak ihalenin temelinde muvazaa bulunduğu ve alıcının ihale bedelini ödeyebilecek ekonomik güce sahip olmadığı kanıtlanmadıkça alıcının ihale ile kazandığı mülkiyet hakkına itiraz olunamayacağı»–