Her zaman düzenlenmesi mümkün adi nitelikli kira sözleşmesi, fatura, vergi levhası vs. gibi belgelerle yasal mülkiyet karinesinin aksinin ispat edildiğinden söz konusu mümkün olmayacağı-
İstihkak davası-
İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olup; borçlu ile 3.kişi arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler ve devirler yapıldığının kabul edilmesinin gerekeceği; aralarında muvazaa yoksa bile borcun doğumundan sonra borçlu ile 3.kişi arasında yapılan bu nitelikteki devirlerin İİK.nun 44.ve TBK 202. maddeleri gereğince alacaklının hakkını etkilemeyeceği -
İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin sunduğu vergi levhası ve kira sözleşmesi adi nitelikte olup her zaman temininin mümkün belgelerden olduğu, mahcuz ile ilgili sunulan faturaya konu eşyaların ayırt edici özellikleri yer almadığından mahcuz ile karşılaştırılmasının mümkün olmadığı, diğer yandan sevk irsaliyesi de borcun doğumundan sonra düzenlenmiş olup teslim alanın imzasını içermediği ve buradaki eşyanın da mahcuz ile uyumlu olmadığı-
‘Dava konusu mahcuzun üçüncü kişi tarafından bir başka takip dosyasında kesinleşen ihalede satın alındığı ve hacze konu eşyanın borçluya ait olduğunun kanıtlanamadığı’ gerekçesi ile üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının kabulüne karar verilmiş ise de, ihale dosyasındaki alacak miktarı 320.000,00 TL olduğu halde hacizli üç aracın satışından da vazgeçilmiş ve ihale muhafaza işlemi gerçekleştirilmeden borçlunun işyerinde yapılmış olup bundan kısa bir süre sonra 3. kişi aynı yerde kiracı sıfatı ile ticari faaliyetine başlamış olduğundan, alacaklı tarafın ihale dosyasındaki icra takibinin muvazaalı yapıldığı yönündeki savunmasının yöntemince ve yeterince araştırılmadan karar verilmesinin hatalı olacağı, mahkemece borçlunun ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ihale dosyasındaki icra takibine konu borcun gerçekliği saptamalı, üçüncü kişinin ticari işletmesinin kapasitesinin borçlanmaya neden olan işlemin niteliği, ödeme konuları da araştırılmalı, üçüncü kişinin borçlu şirket ortakları ile akrabalık ya da benzeri bir bağ (örn; sigortalı çalışanı olup olmadığı vb.) içinde bulunup bulunmadığı saptanmalı, muvazaanın bulunmadığı sonucuna varılırsa bu kez yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile hacizli eşyanın tüm ayırt edici özelliklerinin belirlenip, bundan sonra ihale tutanağı ile karşılaştırması yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
İflas idaresi tarafından İİK. mad. 245 gereğince kendisine davayı takip yetkisi verilmediğinden davaya fer'i müdahil olarak katılan alacaklı hakkında dava sonunda bir hüküm verilmediğinden lehine vekalet ücreti de hükmedilemeyeceği-
Haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılması, davacı üçüncü kişinin, borçlu şirketin ortağı ve yetkilisi olması davacı üçüncü kişi ile borçlunun ticaret unvanları ile faaliyet alanlarının aynı olması karşısında, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Haciz yapılan yer, boşanma kararından önce ve sonrasında davacı eş ile borçlunun birlikte oturdukları ev olduğundan İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu lehine dolayısıyla alacaklı yararına olduğundan karinenin aksinin davacı 3.kişi davacı tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanmasının gerekeceği-