Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı-3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
«İş makinaları» 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun değişik 22/c-2 ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 29/a-4-2 maddeleri uyarınca ticaret ve sanayi odalarına tescili zorunlu araçlar olduğundan, satış ve devirlerinin ancak noterler veya trafik şube ve bürolarınca yapılabileceği (eğer; iş makinasının ticaret ve sanayi odasında kaydı yoksa, satış ve devir işleminin «sahiplik belgesi» esas alınarak, yine noterler veya trafik şube ve bürolarınca yapılabileceği)–
Haciz mahallinde borçluya ait evrak/eşya bulunması halinde orasının borçlunun evi ya da işyeri sayılacağı ve oradaki malların keza borçluya ait sayılacağı; bu durumda İİK.’nun 97/a maddesindeki “mülkiyet karinesi”nin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına sayılacağı-
İcra müdürlüğünce fiilen haczedilip şirket müdürüne teslim edilmiş olan aracın noterde düzenlenen sözleşme ile davacı 3. kişiye satıldıktan sonra aracın kaydına haciz şerhinin işlenmiş olması halinde, davacı 3. kişinin “dava konusu aracın hacizli olduğunu bildiği” yani iyi niyetli olmadığı iddia ve ispat edilmedikçe, davacının iddiasının geçerli sayılacağı-
İstihkak davasında davacının sosyo-ekonomik durumunun ve gelir-kazanç sahibi olup olmadığının araştırılması, eğer gelir ve kazanç sahibi ise hacizli tv. yönünden, borcun doğumundan önceki tarihi içeren faturanın gerçekliği ve hacizli mala uygunluğu araştırılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı 3. kişi ile takip borçlusunun takip dayanağı senedin tanziminden çok kısa bir süre önce anlaşmalı olarak boşanmış olmalarının ve aynı tarihte boşanma ilamının kesinleştirilmesinin (borçlanma ve borçlunun adresten nakil alma tarihlerinin çok yakın tarihler olması nedeniyle) boşanma ilamının muvazaalı olduğu, alacaklısından mal kaçırmak maksadıyla yapıldığını göstereceği-