Nafaka yükümlüsünün mali durumunda artışı haklı kılacak bir iyileşme tespit edilmediği halde tayin edilen tedbir nafakasının “davanın başından geçerli olmak üzere” beş katına çıkarılmasının isabetli olmadığı-
Dava tarihinde ergin olmayan müşterek çocuğa, dava tarihinden ergin olduğu tarihe kadar geçerli olmak üzere uygun miktarda bir tedbir nafakası tayin edilmesi gerekeceği-
Tedbir nafakası talep eden veya lehine tedbir nafakasına hükmedilen tarafın, muhakeme sırasında belirlenen kusurunun Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirinin alınmasına engel oluşturmayacağı-
Davalının "özürlülük" grubundan Sosyal Güvenlik Kurumundan herhangi bir aylık gelir alıp almadığının araştırılması, aylık alıyor ise miktarının tespiti ve hasıl olacak sonucuna göre, tedbir nafakasıyla sorumlu tutulup tutulamayacağına karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesinde boşanmadan sonra yer verilen tedbir nafakası isteminin yoksulluk nafakası istemini de kapsadığının kabulü gerekeceği-
Ayrılık davası sırasında verilen tedbir nafakasının ayrılık süresinin bitiminde sona ereceği, dava ayrılık kararı ile hükmedilen nafakanın artırılmasına ilişkin olduğundan ayrılık süresinin sona ermesi halinde devam etmeyeceği-
Boşanma davasının ferisi niteliğindeki taleplerin kabulü ya da reddi halinde vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, davalı-davacı (kadın) için boşanma davasının ferisi niteliğinde olan tedbir ve yoksulluk nafakaları nedeniyle, davacı-davalı (koca) aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği-
Boşanma ve ayrılık davası açılınca hakimin talep üzerine veya re’sen Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi çerçevesinde alacağı tedbirlerin ve bu tedbirlere itiraz üzerine verilen kararların, ancak esas hükümle birlikte temyizi kabil olduğu, esas hükümden ayrı ve bağımsız olarak temyiz edilemeyeceği-
Boşanma davasında, boşanmaya bağlı ikincil nitelikteki tazminat ve nafaka hakkının elde edilmesini temin etmek için de olsa davalı adına kayıtlı uyuşmazlık konusu olmayan araç ve taşınmazlar üzerine tedbir konulamayacağı-
Tarafların aralarında yaptıkları bir anlaşma bulunmadıkça, boşanma kararıyla birlikte ve boşanma kararından sonra da devam edecek şekilde müşterek konutun bir bölümünün veya tamamının eşlerden birine tahsisine karar verilemeyeceği-