Haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece alınan aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda tüm belgeler davaya esas yaralanmadan kaynaklı gider gibi hesap yapılmış olsa da sunulan belgelerin davacının yaralanması ile uyumlu olup olmadığı konusunda doktor bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda davacıya zararlandırıcı olay neticesinde sol diz crush yaralanması teşhisi konulduğu, Adli Tıp Genel Kurulunca verilen rapora göre bu arızasının fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiğinden sürekli maluliyetine yer olmadığına karar verildiği, ancak iyileşme süresinin 26.06.2006 tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceğine ve bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceğinden, bu süre zarfında %100 oranında malul sayılması gerektiği bildirildiğinden ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığı ile ilgili olmayan işçisine veya mirasçılarına işçilik alacakları (ücret, kıdem tazminatı vs.) karşılığı yaptığı ödemeler tazminatlardan indirilemeyeceğinden, tüm yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 46 ve 47. maddeleri ve yargısal içtihatlar doğrultusunda davacının maddi ve manevi tazminat davaları yönünden olumlu bir karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen nedenlerle her iki davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davada maddi tazminat talebi ceza dosyasında hükme bağlanmış olup eldeki dosyada bu yöndeki istem yönünden davanın reddedilmesi gerektiği-
Mahkemece hükmedilen manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesi gerektiği-
Desteğin kendisinden çok eşine pay ayıracağının kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğu-
Maddi tazminat davasında davacının tedavi giderini isteyebilmesi için ameliyat olmasının kendisinden beklenemeyeceği ve alınan bilirkişi raporunda ameliyat olması gerektiği belirtilen davacı lehine bu durum gözetilerek, ameliyat bedeline hükmedilmesi gerektiği-
Olayın meydana geliş şekli ve davacıdaki yaralanmanın niteliği dikkate alındığında davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda beden gücü kaybına uğrayan davacının 18 yaşından itibaren kazanç sağlamaya başlayacağı kabul edilerek, bu yaştan itibaren zarar hesabı yapılmış ise de, davacının sürekli çalışma gücünü yitirdiği tarihten itibaren zararın oluşacağı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği-
Kaza sonucu SGK tarafından karşılanmayan tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve fatura edilemeyen (kaçınılmaz) tedavi giderleri (iyileşme sürecinde ve hastane dışındaki bakım-bakıcı, ulaşım, ilaç, pansuman, refakatçi vs. gibi zorunlu giderler) 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamı dışında kaldığından bu giderlerden davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı-
Kronik psikoz ve akıl hastası tanılı, tam ehliyetsiz(tasarruf ehliyeti bulunmayan) kısıtlı kimsenin banka ile kredi kartı sözleşmesi imzalaması fakat kredi kartı borcunu ödememesi halinde hakkaniyet elverdiği takdirde diğer tarafın batıl hukuki işlemin hüküm ifade edecek olmasına duyduğu güven nedeniyle oluşan zararından sorumlu olduğu-
Bakıcı giderleri, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında belirtilen 'trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri' kapsamındaki tedavi giderlerinden olmayıp, ZMSS poliçesi gereğince davalı sigorta şirketinin sorumluluğu devam ettiğinden, bu zarar kaleminden davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı-