Muteriz borçluların murisinin ............ tarihinde vefat ettiği, 3 gün ve 3 aylık süre dolmadan .............. tarihinde muris borçlu aleyhine başlatılan takipte, borçlunun öldüğünün anlaşılması üzerine, mirasçılarına ödeme emri tebliğ edildiği, yapılan takibin İİK'nın 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca şikayetin süresiz olduğu, mahkemece, kamu düzenine aykırılık teşkil eden bu husus re'sen dikkate alınarak İİK'nın 53. maddesine aykırı olarak takip yapıldığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu-
Şikayetçi borçluların murisinin ................. tarihinde vefat ettiği, İİK 53. maddesi gereği 3 gün ve 3 aylık süre dolmadan ............. tarihinde şikayetçi mirasçıların dosyaya borçlu olarak kaydedilerek takibe dahil edilmelerinin talep edildiği, müdürlük tarafından talep kabul edilerek .................. tarihli muhtıranın düzenlendiği, yapılan işlemin İİK'nın 53. maddesine aykırılık teşkil ettiğinin anlaşıldığı, İİK'nın 53. maddesine aykırılığın ise, kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğu-
Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, talep edenler herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddebileckeleri- Terekenin borca batık olduğunu belirtmenin mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamayacağı-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltebileceği-
Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HM 124/3-4 uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltebileceği-
Davacı ve birleştirilen davacılar murisi aleyhine ............... Asliye Ticaret Mahkemesinde tazminat istemiyle açılan davanın murisin ölümü ile davacı ve birleştirilen davacılar tarafından takip edilerek davanın reddinin istenmesinin, yargılama sırasında savunma ve delil ileri sürülmesinin mirasçıların terekenin korunmasına yönelik çabalar olduğu, açıklanan hususların terekenin benimsenmesi olarak kabul edilemeyeceği- Bir kısım davacıların teminat mektuplarının iadesini talep etmelerinin, kendilerine teminat mektubundan kaynaklanan bir yarar sağlamayacağı dikkate alındığında terekenin benimsenmiş olduğunu göstermeyeceği-
Mahkemece davacı vekiline Dairemizin anılan kararı eklenerek mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamesini sunması için 2 haftalık sürenin verildiği yönünde ihtar içerir tebligat yapılmışsa da, davacı vekilinin özel yetkili vekaletname sunmadığı, o halde mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tüzüğün 39. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 77. maddeleri dikkate alınarak sonucuna göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mirasçı alacaklısının mirasın reddinin iptali isteği-
Limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun gereğince takibe tabi tutulacakları- Mahkemece, bu işten anlayan bilirkişi veya bilirkişiler eliyle; murisin, “ortağı” olduğu limited şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak şirketin aktif ve pasifinin saptanması, ayrıca şirketin bilançosu incelenerek murisin ölüm tarihinde şirketin piyasa rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit edilmesi bu suretle murisin şirketteki payı oranında öncelikle aktif mal varlığının belirlenmesi ve murisin şirketin kamu borcundan dolayı sermaye hissesi oranında şahsen sorumlu olacağı miktarın bu suretle saptanması, amme alacağının şirketin mal varlığından tamamen tahsili mümkün ise, davacıların borca batıklığın tespitini istemekte hukuki yararlarının bulunmayacağı gözetilerek isteğin reddedilmesi, murisin ölüm tarihi itibarıyla tespit edilen terekesi aktifinin, borcu karşılamaya yeterli olmaması halinde isteğin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-