01.08.1998 doğumlu çocuğun küçük yaşta doğum yapması üzerine küçüğün cinsel istismarı suçunun soruşturması sırasında alınan sağlık kurulu raporunda çocuğun 16-17 yaşları ile uyumlu olduğunun anlaşılması karşısında bu dava açılmış olup, küçüğün 15 yaşından büyük olması halinde suç vasfı değişeceğinden ve soruşturmanın mahkemece verilecek karara bağlı olduğu gözetilerek Cumhuriyet Savcısının bu davayı açmakta yetkili olduğunun kabulü ile davaya bakılıp tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Doğum tarihi ile tanığın dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiği için beyanlarında yanılgı olasılığı bulunduğundan, kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgilerin yeterli sayılamayacağı-
Bir kişiye ait birden fazla nüfus kaydının bulunması halinde nüfus kayıtlarının iki kaydın da aynı kişiye ait olduğunun tespiti doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında mahkemece herhangi bir delil toplanmadan, zabıta araştırması yapılıp diğer resmi kuruluşlardaki varsa kayıtları getirtilip iddianın doğruluğu incelenmeden yerinde bulunmayan gerekçelerle davanın reddinin doğru olmayacağı-
Mirasçıların annelerinin adını değiştirmeleri isteminde verilen karar ile dava dışı Hazine'nin hukuku etkileneceğinden tüm mirasçıların ve Maliye Hazinesi'nin davaya taraf olarak katılımı sağlanıp iddia ile ilgili olarak DNA araştırması da yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davanın soybağının düzeltilmesine ilişkin olmayıp, gerçeğe aykırı beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olup, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinden kaynaklandığı, delillerin bu çerçevede değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken bu husus nazara alınmadan, davanın soybağının düzeltilmesi olarak nitelendirilip, hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle yazılı şeklide hüküm tesisinin isabetsiz olduğu ve bozmayı gerektirdiği-
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt tarafların kabulleri ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
İki kardeş arasında 1 ay 6 günlük zaman farkının bulunmasının tıbben mümkün olmadığı ve hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken kayıtların diğerleri ile çelişki oluşturmamasına özen göstermesi gerektiği-
Kapalı kayıtta nüfus düzeltmesi yapılamaz ise de "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı-