8. HD. 02.10.2018 T. E: 2017/7811, K: 16609-
Davacı erkek yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekeceği- Ortak çocuğun mahkemece veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin kendisinden sorulması ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminatın az olduğu- Davalı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen, evlilik birliğinin devam ettiği süreçte başka bir kadınla beraber yaşaması şeklindeki kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu- Velayet konusunda idrak çağında bulunan ortak çocuklar; eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istedikleri konusunda bilgilendirilerek velayet hakkındaki görüşlerinin sorulması ile psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan heyete inceleme yaptırılarak (4787 sayılı Kanun m.5), ortak çocukların anne ve babanın barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, velayet konusunda bir karar verilmesi gerekeceği- Davalı baba ortak çocukların fiilen anne ile birlikte yaşamadığını, çocukların dava tarihinden önce ve davanın devamında kendisi ile birlikte yaşadığını iddia etmiş olduğu halde, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan, davanın devamı süresince ortak çocukların fiilen annenin bakım ve gözetiminde olup olmadığı tespit edilmeden, davalı babanın dava tarihinden geçerli olacak şekilde tedbir nafakası ile sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Karar ile kararın tebliğe çıkarılması arasında uzun bir süre geçtiğinin anlaşıldığı, bu bakımdan inceleme tarihinde yaşı itibariyle idrak çağına gelen ortak çocuğun; mahkemece bizzat veya istinabe suretiyle eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek velayet hakkındaki tercihi kendisinden sorularak ve psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı bilirkişilerden ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun üstün yararına olacağı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 24.01.2018 T. E: 2017/7901, K: 1274-
Evlilik dışı dünyaya gelen ve baba ile soybağı tanıma ile kurulan küçüğün annesinin de ergin olmaması nedeniyle Nüfus Müdürlüğü tarafından TMK’nın 404. maddesi uyarınca vasi atanması talebine-
8. HD. 16.01.2018 T. E: 2017/7759, K: 419-
Ana tarafından küçüğün babasının davalı olduğunun tespiti istemine ilişkin açılan davanın Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye ihbar edilmesi gerektiği- Davalı vekiline, DNA incelemesi için davalıyı hazır bulundurması konusunda ihtarlı davetiye çıkarılmasına karşın, ilgilinin icabet etmemesi üzerine mevcut delil ve beyanlarla davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu- Herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanması gerektiği-
2. HD. 26.04.2017 T. E: 2016/8116, K: 4825-
Soybağı hükümlerinin, soybağını kuran hukuka tâbi olacağı ancak ana, baba ve çocuğun müşterek millî hukuku bulunuyorsa, soybağının hükümlerine o hukukun, bulunmadığı takdirde müşterek mutad mesken hukukunun uygulannasının gerektiği- Yetkili yabancı hukukun, belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, ilgili hükmün uygulanmayacağı; gerekli görülen hâllerde, Türk hukukunun uygulanacağı- Velayet hakkı kendisine verilmeyen kişinin, çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, özellikle çocuğun sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararlarının esas tutulacağı; kişini, bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu- Ergin olmayan çocuğun ana ve babasının velayeti altında olduğu ve yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı- Hâkimin vasi atanmasına gerek görmediği durumlarda kısıtlanan ergin çocukların da ana ve babanın velayeti altında kalacağı- Evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velâyeti birlikte kullanacağı- Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse; hâkimin, velâyeti eşlerden birine verebileceği- Velâyetin, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu- Ana ve baba evli değilse velâyetin anaya ait olduğu- Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkimin, çocuğun menfaatine göre, vasi atayacağı veya velâyeti babaya vermesinin gerektiği-