Kredi borcunun erken ifa edilmesi sebebiyle davacıdan tahsil edilen erken kapama komisyonun istirdadı istemine ilişkin davada kredi sözleşmesinin teminatı olarak imzalanan ve her iki tarafın da imzasını havi Taşıt Rehni Sözleşmesinin eki niteliğinde olduğu anlaşılan “Taahütname” başlıklı belgeye dayalı olarak yapılan davacı itirazları değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında kredi sözleşmesinin imzalandığı tarih itibari ile 6098 sayılı TBK'nın hükümlerine tabi olduğu- Kredi sözleşmesinde yer alan genel işlem şartı niteliği taşıyan düzenlemelerin yazılmamış sayılmasına karar verilebileceği- Borçlunun edimini sözleşmede kararlaştırılan süreden önce ifası halinde indirim yapılamayacağı, sözleşmede müşterinin kalan borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesinin bankanın kabulüne ve bankanın belirleyeceği şartlara tabi olduğuna ilişkin hükümlerin genel işlem şartı niteliğinde olduğu- Erken kapama nedeniyle davalı bankanın komisyon alacağının diğer bankalarca da uygulanan %2 oranına göre hesaplanması gerektiği, buna rağmen davacı bankanın %6 oranından erken kapama ücreti hesaplaması ile tahsil ettiği fazla bedelin davalı bankadan tahsiline karar verileceği-
Kefaletin geçerli olması için kefilin kefil olduğu tarihte mevcut ve muayyen bir borcun veya borç doğurucu bir işlemin (kredi sözleşmesinin) bulunması gerektiği- Dava konusu alacağın kaynağı sözleşmeden önceki tarihli kefalet sözleşmesinden dolayı davalının kefil olarak sorumlu olduğunun kabulünün mümkün olmadığı-
Bankanın sözleşmede kararlaştırıldığı üzere davacının erken kapamasını kabul etme zorunluluğunun bulunmadığı- Erken kapama komisyonun kalan bakiye bedel üzerinden oranı da belirtilmek sureti ile hesaplanması gerektiği- Davacının erken kapama için yapmış olduğu müracaatı üzerine davalı bankanın hesapladığı erken kapama komisyonun ve buna ait BSMV'yi davacı tarafından açıkça kabul edildiği ve bankanın bu hususta ibra edildiği, herhangi bir ihtirazi kayıt düşülmediği göz önüne alındığında davacının bu bedelleri ancak kendisini borçlu sanarak ödeme yaptığını ispat ederse geri isteyebileceği-
Herkesin haklarını kullanırken iyi niyetle hareket etmek durumunda olduğu- Davalı bankanın davacı şirketten erken ödeme nedeniyle talep edebileceği ücretin emsal bankacılık uygulamalarına göre haksız olarak tahsil ettiği bedeli bakımından davanın kabulü gerektiği-
Somut uyuşmazlıkta tek başına genel kredi sözleşmesinde kullanılan kredinin vadesinden önce erken ödeme suretiyle kapatılması halinde erken ödeme ücreti veya komisyonu altında bir ödeme kararlaştırılmasının genel işlem koşullarına aykırılık teşkil etmediği- Bankanın uyguladığı erken ödeme komisyonunun iyi niyet ve hakkaniyet esaslarına aykırı, bankacılık uygulamalarına ve sözleşmede kendisine verilen yetkiyi açıkça kötüye kullanma niteliğinde olduğu- Özel hukukta kıyas yapılması mümkün olduğundan Tüketici Kanununda öngörülen erken kapatma oranları gözönünde bulundurulduğunda %2 oranında erken kapatma komisyonu alınmasının uygun bulunduğu- Sözleşmenin maddelerinde erken ödeme taksit vadelerinden birinde ve ödeme vadesinde işlemiş faizin ve kalan ana paranın bankanın belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi mümkün olduğuna ilişkin düzenleme dikkate alınarak vadeye kadar faiz ve KKDF de mahsup edilmek suretiyle ve %2 erken ödeme tazminatı almaya davalının hakkı bulunduğu göz önünde bulundurularak davacının ihtirazi kayıtla fazladan yatırdığı bedelin içinde kredinin kapatıldığı tarihe kadar işlemiş faiz ve BSMV de dikkate alınarak davacının %2 erken kapatma komisyonu olan bedelin mahsubu ile bakiye bedelin iade alması gerektiği-
Bankaların uygulamalarında kredilerin vadesinden önce kapatılması durumunda oluşabilecek zarar yada gelir kayıplarını telafi etmek üzere piyasa koşullarına göre değişen oranlarda komisyon tahsil edebileceği- Taraflar arasındaki sözleşmede davalının erken kapama komisyonu talep edebileceğinin düzenlendiği, ancak erken ödeme komisyonu oranının belirli olmadığı, davalı bankanın erken ödeme komisyonu tahsil etmesinin genel işlem şartlarına aykırı olmadığı, davalının tahsil ettiği oranının makul bir oran olduğu, tacir olan davalının vermiş olduğu hizmet karşılığında münasip bir ücret isteme hakkının bulunduğu, davalı tarafından yapılan kesintilerin, sağlanan hizmet ile kıyaslandığında orantılı kabul edilmesinin gerektiği-
Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde bankanın erken ödeme ücreti alabileceği belirtilmiş, ancak bu ücretin oranına ya da hesaplama tarzlarına sözleşmede yer verilmediği anlaşıldığından alınan masraf ve komisyonlar konusunda Merkez Bankasına yapılan bildirim oranları varsa bu miktarlar aşılmamak suretiyle, davalı bankanın erken ödeme halinde uygun bir komisyon alabileceği kabul edilerek mahkemece, genel kredi sözleşmesi, banka kayıtları ve konuya ilişkin sözleşme hükümleri ile diğer bankaların da benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları getirtilip, bankacılık uygulamasında davalının tahsil ettiği tutarın uygun olup olmadığı konusunda gerektiğinde bilirkişi raporu alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
6098 sayılı TBK' nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden sonra akdedilmiş olan sözleşmeler yönünden genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına dair ilkeler doğrultusunda sözleşmenin genel işlem koşulu denetimine tabi tutulması ve sözleşme hükmünün bu nitelikte olduğunun tespiti halinde, bu hükmün yazılmamış sayılması ve tebliğ hükümlerine göre gerekli ilan ve yayımlar yapılıp yapılmadığının değerlendirilerek ortaya çıkan boşluğun doldurularak varsa davacıdan kesilen fazla masrafların iadesine karar verilmesi gerektiğinden mahkemece, değerlendirme yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Ticari kredi sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin davada, "(ipotek sözleşmesi içinde yapılan borcun üstlenilmesi taahhüdü, ipotek sözleşmesinin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olduğundan genel işlem koşulu niteliğinde olduğu) ipotek senedinin 3. maddesinin TBK m. 21/2'ye aykırı olduğu, dava konusu borçtan sorumlu olmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, taraflar arasında akdedilen ve davalıların kefili olduğu dava konusu kredi sözleşmelerinin tarihleri itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu henüz yürürlüğe girmediğinden ve 6098 sayılı Kanun'un genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin somut olaya uygulanma kabiliyeti bulunmadığı- Davacı taraftan ıslah sonucu talep edilen alacak miktarı ile temerrüt faizini ne şekilde hesapladığı konusunda açıklama istenilerek davacı tarafından yapılan hesap yöntemi ile dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporlarının hesap yöntemi karşılaştırılarak alacak miktarının tespiti için yeni bir heyetten kontrol ve denetime elverişli rapor alınması gerektiği- 
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor