MK'nın 134/son maddesine göre, fiili ayrılık sebebine dayanılarak açılacak boşanma davalarında, taraflar arasında önce görülen ve retle sonuçlanan kararın kesinleşmesinin zorunlu olacağı, temyiz yoluna başvurulan mahkeme kararının Yargıtayca onandığına dair yapılan bildirimle, ilgilinin, gerekli bilgiye sahip olacağı ve dilerse yine karar düzeltme istemine tabi olması halinde bu yola başvurulabileceğinin tabi olacağı, usul yasasının konuyla ilgili maddelerinin amaçsal yorumundan da, Yargıtay onama kararlarının örneğinin taraflara tebliğine göre olmayıp yalnızca mahkeme kararının onanmasına ilişkin karar sonucunun bildirilmesiyle Yasa ile güdülen amacın sağlanmış olacağı kanaati ile benimsenmediği-
Yasada öngörülen boşanma nedenlerinden birine dayanmadıkça, fiili ayrılığa dayanılarak boşanma kararı verilemeyeceği–
Nişanlıya hediye olarak alınan otomobilin, nişanın bozulması ve aynen mevcut olduğunun anlaşılması halinde, «aynen iadesine» karar verilmesi gerekeceği–
Velayetin değiştirilmesi davasında, davalının evlenmesinin ve yurt dışına gitmek istemesinin tek başına velayetin değiştirilmesi nedeni olamayacağı, davalının başkaca velayet hakkının değiştirilmesini gerektiren bir eyleminin ve çocuğun zararına hareketinin de kanıtlanması gerekeceği-
Anlaşmalı boşanma davasında duruşma tutanağına şartların eksik yazıldığının ileri sürülmesinin muhakemenin iadesi sebebi kabul edilmeyeceği, bu şartların eksik yazılmış olmasının hükme esas hile olarak kabul edilemeyeceği, muhakemenin iadesi için üç aylık sürede başvurulmasının gerekeceği-
Bir kimsenin ikametgahının yerleşmek niyetiyle oturduğu yer olduğu, bir kimsenin birden fazla ikametgahının olamayacağı, bir ikametgahın değişmesinin yenisinin ittihazına bağlı olacağı-
Medeni Kanun’un 134. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığının ve bunun belirlenmesinin kaçınılmaz olduğu-
Gerçekten boşanma kararı nedeniyle velayet hakkı kendisine bırakılmayan anne ya da babanın müşterek çocuklar için karşı tarafa ödenmesi gereken iştirak nafakasının, kural olarak boşanmanın kesinleştiği tarihten başlayacağı-
Davacının, boşanma davası açılması sebebinin dışında diğer sebeplerle ayrı yaşama hakkının doğduğunu, bu yaşam tarzında haklı olduğunu iddia ile eşinden nafaka istediği, açıklanan kurallarda yer alan unsurların gerçekleştiği ispat edilmedikçe davanın kabul edilemeyeceği-