D.çeler aşamasında iddianın serbestçe genişletilebileceği ve yeni talep eklenebileceği-
Davacı, dava açarken, dava dilekçesinde talep ettiği alacak/alacaklar için faiz istemiş ancak daha sonra kısmi ıslah yoluyla dava konusu alacaklarını artırmış olup bu kez ıslah dilekçesinde faiz talep etmemiş ise, mahkemece yine de dava dilekçesindeki ilke ve esaslara uygun olarak bu artırılan kısım için de faize karar verilmesi gerektiği- Bu nedenle, ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediği için, artırılan kısım bakımından faiz istenmediği sonucuna ulaşamayacağı-
İşyeri sigorta poliçesi gereği kısmi olarak açılan tazminat davasında, mahkemece, sigortacı tarafından "sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılık ve bu amaçla suç uydurma" iddiası ile yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma/kovuşturma dosyasının, bekletici mesele yapılması karşısında, sigortalı-sanığın kesinleşen ceza dosyasından beraat ettiği, bunun üzerine, mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporları mukabilinde sigortalı tarafından ıslahla talep miktarının artırıldığı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sigortacının ıslah edilen miktar bakımından rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği yönündeki iddiasının; ceza davasının kesinleşme tarihi ve ıslah edilen miktarın zamanaşımına uğramasına neden olan diğer durumların sigortalıya atfedilebilecek bir kusurdan doğmadığı, sigortalının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı kısmi davada zararın belirlenmesine ilişkin ilk bilirkişi rapor tarihinden ve ceza davasının kesinleşip zararın teminat dışı kalmasına yol açacak bir durumun bulunmadığının sabit hale geldiği tarihten sonra, zamanaşımı süresi içinde ıslah yaptığı dikkate alınarak, ıslah edilen bölüm için değerlendirme yapılıp hüküm tesisinin gerektiği-
Fazla çalışma ücretinden karineye dayalı makul indirime gidilmesi sebebiyle reddine karar verilen miktar bakımından, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği- Talep artırımının, ancak tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında mümkün olduğu- Tespit içeren belirsiz alacak davasının, artırım dilekçesi ile değil, ıslah sureti ile tahsil istemine dönüşebileceği- Mahkemenin ilk kararının davacının temyizi üzerine Dairemiz tarafından bozulması ve bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekilinin HMK’nun 107. maddesinden bahsederek talep artırım dilekçesi vermişse de davacı vekilinin bu ikinci dilekçesinin de niteliği itibarı ile tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında uygulama yeri olan “tamamlama dilekçesi” olmayıp, talep edilen miktarların artırılmasına yönelik “ıslah” dilekçesi olduğu- Aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği- Davacı bozmadan önce bir kısım taleplerini artırmıştır, bozmadan sonra ise daha önceki ıslahla artırılmayan fazla mesai alacak talebini niteliği itibariyle ıslah olan ikinci ıslah dilekçesiyle artırmış, yani, davacı bozma ilamı öncesi ve sonrasında olmak üzere davada toplam iki kez ıslah yoluna başvurmuş olup hem HMK. mad. 176/2 uyarınca ‘‘aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceğinden’’hem de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından, bozma sonrasında yapılan ıslaha değer verilerek karar verilmesinin hatalı olduğu-
İki taşınmaz için müdahalenin men’i ve ecrimisil talebinde bulunulduktan sonra ıslah dilekçesi ile talep sonucu daraltılarak sadece bir taşınmaz için talepte bulunulması hallinde, talep sonucunu daraltmasının davadan "kısmi feragat" olarak kabulü ile yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre taraflar arasında paylaştırılması ve davalı taraf lehine reddedilen kısım yönünden yürürlükteki AAÜT gereğince vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği-
Eldeki dava bakımından ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilam harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin gerçekleştirilmesine olanak bulunmadığı-
Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması hâlinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği-